10 Ara 24 - Sal 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > Fikir yorum > Sivil Anayasa Mümkün mü?

Sivil Anayasa Mümkün mü?

Türk siyaset arenasında bitmek tükenmek bilmeyen tartışmalardan biri şüphesiz ki, “Sivil Anayasa” tartışmalarıdır. AKP iktidarı, darbe anayasasının yerine, yeni bir sivil anayasa yapmanın zorunluluğunu ve bu konuda meclisin üzerine önemli görev düştüğünü sıklıkla dile getirmektedir. Bu husus sürekli tartışılırken, yeni ve sivil bir anayasa yapmanın mümkün olup olmayacağı ise hiç gündeme gelmemektedir.

Burada önemli olan soru şudur; “kurucu iktidarın dışında kurulmuş iktidarlar anayasa yapabilir mi?” dir. Bu mümkün mü? Zira modern ulus devletlerin bir kurucu iradesi, bir de kurulmuş iradesi vardır. Edinilen tarihsel tecrübe anayasaların kurucu irade tarafından yapıldığı, kurulmuş iradenin ise ancak anayasa içinde bazı tadilatlar yapabileceğini göstermektedir. Kurulmuş iradeyi temsil eden meclislerin “sivil anayasa” yapması imkân haricindedir.  

Bilindiği gibi modernleşme ile birlikte siyasi yönetimde parlamenter düzene geçilmesiyle birlikte yapılan ilk anayasa 1876 Kanun-i Esasidir. Tanzimat’la birlikte hemen her alanda paradigma değişikliğine giden Osmanlı siyasal aklının kurucu iradesi, I. Meşrutiyetin ilanı ile Kanun-i Esasiyi hazırlamış, ilk anayasa olarak yürürlüğe girmiştir.

I. Meşrutiyetin ömrü çok kısa olmakla birlikte, II. Meşrutiyetin ilanına kadar otuz küsur sene geçmiş olmasına rağmen, 1908 yılında ilan edilen II. Meşrutiyette de 1876 Anayasası yürürlükte kalmıştır. II. Meşrutiyetin ilan edilmesine rağmen, 1876 daki kurucu iradenin etkisi sürmüş, ancak Kanun-i Esasinin bazı maddeleri tadil edilebilmiştir.

1876 da yürürlüğe giren Kanun-i Esasi, 1924 tarihine kadar yürürlükte kalmış, 1924 tarihinde yönetim tarzı cumhuriyet olan devletin kurucu iradesi yeni bir anayasa yapabilmiştir. Birçok siyasi ve askeri çalkantıların olmasına rağmen, ilk anayasa elli yıl boyunca değiştirilememiştir.

1950 seçimlerinde iktidara gelen Adnan Menderes hükümeti de, parti programında yeni bir anayasa hazırlamayı vadetmiş fakat ezici bir çoğunlukla iktidarda olmasına rağmen, yeni bir anayasa yapamamıştır. 1924 Anayasası cari olarak uygulanmıştır.

1960’da hükümet askeri darbe ile devrilince, kurucu irade 1961 Anayasasını hazırlamıştır. Adnan Menderes’in meclis çoğunluğunu elinde bulundurması, yeni bir anayasa yapmasına yeterli olmamıştır. Olmadığı gibi hükümete darbeyi de engelleyememiş, kendisi askeri cunta tarafından idam edilmiştir.

1961 askeri cuntanın hazırladığı anayasa, 1980 askeri ihtilaline kadar yürürlükte kalmış, aradaki hükümetlerin hiçbirisi yeni ve sivil bir anayasa hazırlayamamıştır. 1982 den günümüze kadar da askeri cuntanın hazırlamış olduğu darbe anayasası ile gelinmiştir. 1982 den günümüze darbe anayasasının ancak bazı maddeleri tadil edilmiş, değiştirilebilmiş, kurucu iradenin esaslarına dair hiçbir müdahalede bulunulamamıştır.

Günümüzde sürekli dile getirilen “sivil anayasa” söylemi, toptan bir anayasa değişikliğini kapsayacak girişimden çok uzaktır. Daha önceleri yapıldığı gibi, şimdilerde de yapılacak olan, kurucu iradenin esaslarına taalluk etmeyecek bazı düzenlemelerdir. Ayrıca izaha muhtaç olan bir husus da, sivil anayasanın ne demek olduğu ve anayasadan ne kastedildiğidir.

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir