10 Tem 25 - Per 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > Fikir yorum > Puvatya Savaşı

Puvatya Savaşı

Berberi bir köle iken savaşçı bir kumandana dönüşen Tarik b. Ziyad, tarihler miladi 711 yılını gösterdiğinde İspanya kıyılarına çıkar. Hz. Muhammed’in (sav) vefatından 79 yıl gibi kısa bir süre sonra, fetih ruhu ve cihat aşkıyla yanıp tutuşan Müslümanlar Avrupa kıtasına ayak basmıştı. Bir oryantalistin ifadesiyle, Müslümanların bu kadar kısa sürede ve bu kadar geniş coğrafyada egemen hale gelmesinin bilimsel, teknolojik ve felsefi olarak izah edilebilme imkânı yoktu. Fakat olmuştu.

Müslümanlar Avrupa’nın içlerine doğru İlerlemeye başlamıştı. Müslümanlar İspanya’ya kalıcı olarak yerleşmeye başladı. İspanya içinde egemen güçlerin birbirleriyle olan bölünmüşlükleri ve husumetleri, Müslümanların fetih hareketine büyük katkı sağlamaktaydı. Avrupa içlerine doğru fetih hareketleri devam etti. Miladi 730 yılında merkezi devlet Emeviler tarafından Endülüs’e vali olarak Abdurrahman Gefiki atandı. Atana vali, ordu içindeki problemleri çözdükten sonra, Fransızlara karşı cihat ilan eder.

Müslüman orduların ilerleyişi Fransa’nın içlerine doğru sürer. Fransa topraklarında birçok savaş yapan Müslümanlar, her savaştan zaferle çıkar. Her savaşın ardında yüklü ganimetlere sahip olan Müslümanların ordusu, merkezden de çok uzaklaşmıştır. Abdurrahman Gefiki, hem merkezden uzaklaşmanın dezavantajını hem de elde ettiği ganimetlerin fazlalığından dolayı, geri dönmeye karar verir. 

Müslümanların tarafında bunlar olurken, Avrupa tarafında da bazı gelişmeler yaşanmaktadır. Müslümanların Fransız topraklarında ilerleyişi ve zaferler elde edişinin etkisi, Hıristiyan dünyasının bir araya gelmesine sebep olmuş ve Hıristiyan dünyası ortak bir ordu hazırlanmıştır. Hıristiyan ordularının başına kumandan olarak Charles Martel geçmiştir. Amaç Müslümanların ilerleyişini durdurmaktır. Savaş için yola çıkan Charles Martel komutasındaki Hıristiyan ordu ile geri çekilmekte olan Müslüman ordu miladi 732 yılında Puvatya ovasında karşı karşıya gelir.

Abdurrahman Gefiki ordusunu Puvatya ovasına konuşlandırarak savaş vaziyeti alır. Savaş başlar ve Müslümanlar savaşın başlarında üstünlük sağlar. Fransız komutan, Charles Marti’nin bir şey dikkatini çeker. Müslüman ordunun önemli bir kesimi ganimetlerin başındadır. Martin ordusuna, ganimetlere doğru saldırılması emrini verir. Fransızların ganimetlere doğru saldırması, savaş alanında merkezin dağılmasına, Müslüman ordunun birliğini bozulmasına sebep olur. Savaşmaktan ziyade ganimetleri kurtarmaya koşan Müslüman ordunun düzeni bozulur.

Bu kargaşada orduyu toparlamak için ön saflara doğru koşan komutan Abdurrahman Gefiki kendisine isabet eden bir okla hayatını kaybeder. Komutanı ölen orduda düzen iyice bozulur. Akşam olmuştur ve hava kararmıştır. Savaşa ara verilir. Gefiki’nin ölümü üzerine aralarından bir komutan seçmeye çalışan Müslüman ordu, bir kişi üzerinde uzlaşamaz. Bunun üzerine daha fazla kayıp vermemek için gece geri çekilirler. Sabah olduğunda Fransız komutan Müslümanların savaş alanından geri çekilmiş olduğunu görür fakat takip de etmezler.    

Sonuç olarak Puvatya Savaşı, çok önemli dersler içermektedir. Müslümanlar Puvatya savaşında komutanlarını şehit vermiş ve çok değer verdikleri, kaybetmemek için ordu düzenin bozdukları ganimetleri de geride bırakmak zorunda kalmıştır. Yaşanan hadisenin daha da acı yanı, Müslümanların Avrupa’da bu tarihten sonra Avrupa içlerine doğru ilerlemesi de durmuştur.

 İ‘la-yi Kelimetullah için yola çıkan, lakin daha sonra dünyevileşmeye evrilen niyetin acı faturası böyle ödenmiştir. Elde edilen ganimetleri kaybetmemek için, binlerce şehit verilmiş, mağlup olunmuş, fatihler durmuştur. Dünyevileşme, Müslümanlara çok pahalıya mal olmuştur.

(Tarik b. Ziyad’ın 711 yılında karaya çıktığı yer ile 732 tarihli Puvatya Savaşı’nın gerçekleştiği Fransa, Poitiers arasındaki mesafe bu gün1598 km)

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir