23 Eki 24 - Çar 9:10:pm
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > Articles by: Hüseyin Pehlivan

Hakikatin İşlevselliğine Varsayımdan Başlamak

 “Kuşku” doğruyu elde etmenin vesilesi olmakla beraber doğruyu kaybetmenin çoğu zaman sebebi de olur. Ortalarda peygamber fiili olarak yok. Allah, peygamber ve dolayısıyla “kitap” inancı ile bir “grup kabul” oluşturulamazsa, kişi nasıl bir varlık, hayat, insan ve Allah anlayışı benimseyebilir ki? Herkesin kendine göre bir anlayışı olur ortak bir payda oluşmaz. Eğer bu grup kabulü […]

Devamı

“Milli Para”  “Ticari Boykot”

Bilinen tarihte kullanılan ara mallar altın, gümüş; kısmen bakır ve tahıllar da zaman zaman ara mal, yani takasta kullanılan olarak zikrediliyor. Paradan önce altın, gümüş, bakır veya tahıllar alışveriş aracı olmuş. MÖ 3 bin yılında hem ağırlık hem para birimi olarak kullanılan kavram Mezopotamya’da ŞEKEL imiş.(Bunu Yahudiler bulup çıkarmıştır muhtemelen) Ekonomik kriz olunca Mezopotamya kralları […]

Devamı

Siyaset Üzerine

Sözlükte “bir nesneyi düzgün ve iyi durumda bulunması için özenle gözetip korumak; hayvanı ehlileştirmek, atı terbiye etmek” gibi anlamlara gelen siyaset, “toplumun işlerini üzerine alma, yürütme, yönetme işi, insan topluluklarını yönetme sanatı” şeklinde tanımlanır. Siyaset kelimesi ve türevleri Kur’an’da geçmez; hadislerde ise hem “at terbiye etme” hem de “halkın işlerini yönetme” manalarında kullanılmıştır. Fıkıh literatüründe, […]

Devamı

Müslümanlığın Muhalefet Dili

Modern dönemin siyaset yapma biçiminde “yöneten-yönetilen” kategorisi ve rıza devşirme işi, devlet tarafından inşa edilerek yoğun propaganda ile sürdürülür ve meşrulaştırılır. Bu kategori dahilindeki muhalefetin neredeyse bütün eylemleri, gösterileri, mitingleri, basın açıklamaları otoritenin açtığı alana ve müsade edilebilir sınırlara mahkum ve mecbur tutulurlar. Mevcut sistemde muhalif hareketleri destekleyen, benzerini planlayan veya kendiliğinden oluşan muhalifin veya […]

Devamı

NE YAPALIM NE YAPMAYALIM

İçinde yaşadığımız toplumun birçok menfi yönlendirici etkiyle, düşünceleri körleştirip sığlaştırılıyor. Bu etki, akıllı telefonlarla, çevremizdeki görsel, duyusal etkilerle, medyayla, eğitim-kültürleme mekanizmalarıyla, üretilen ve fıtraten var olan korkular kullanılarak sürekli pekiştirilmekte. Birey durumuna getirilmiş, modern cahiliyeye düçar olmuş, insanoğlu kendisi için “üretilmiş razılık” zincirini, şartlanmışlığı, körlüğü aşamıyor, hatalılığını ortaya koyan, durumunu zorlayan “hak davet” ile karşılaşınca: […]

Devamı