27 Kas 24 - Çar 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > Articles by: Hüseyin Pehlivan

Risalet-Vahy-Kur’an İlişkisi Ya Da Gaybi Bilgiye İman-İnanç meselesi.

Tarihsel zaman dilimlerinde peygamberlerin risalet duyuruları, onların söylediklerini akletmek ve düşünmek yerine şahıslarına yöneltilen eleştirilerle geçiştirilmeye çalışıldığı malumdur. Eleştiri yahut reddiyenin dönemsel müktesebatla vahyin kaynağına, geliş sürecine, alıcısına yapılan ispatlama ithamı, farklı tezler ileri sürülerek devam ettirildi. Her şeye rağmen denmeli ki gaybi bilgiyi ve duyuruyu tasdik etmek bir iman meselesidir; gönderene, nakledene ve alana […]

Devamı

Otoriteye Dair

Otorite, Batı dillerinden dilimize geçmiş olan kelimenin Türkçe sözlük karşılığı “yetke, buyurma, yaptırma” ya da “yasak etme hakkı” ya da “gücü” dendiği gibi; “Bir kimsenin, bilgisi, uzmanlığı, yeterliği sayesinde kendine sağladığı güven” olarak anlamlandırılır. Genel bir ifadeyle niteliklerinin ve etkileşimlerinin sonucu olarak kişiler-varlıklar üzerinde pozitif amelleri olma, varlıklar- kişilerde de buna karşın yükümlülük oluşturan sulta […]

Devamı

Mekke’yi Doğru Anlamak

Mekke’yi Doğru Anlamak Miladi 610 yılında Muhammed “ilahi vahiy” almaya başladığını ilan etmişti. Hz. Muhammed içinde büyüdüğü kültürel atmosferde toplumunun saygın bir mensubuydu. Güvenilirliği ve dürüstlüğüyle meşhurdu. Nebevi tebliğin duyurulmaya başlamasından sonra hem şahsı hem söyledikleriyle ilgili olarak işler tersine döndü. Peygamberliğin ilanından sonra Mekke’de ne oldu da Hz Muhammed ile toplumuyla arasında büyük bir […]

Devamı

Kimler Cahil, Cahiliye Ne?

Kur’an-ı Kerim’de, Hz. Muhammed (s) ve ashabından bize ulaşan rivayetlerde ve zaman içinde pek çok Müslümanın dilinde önemli bir kavram olması nedeniyle cahil ve cahiliyenin anlamı üzerinde çokça tartışma yapılmıştır. Genel kabul Kur’an’dan önceki hayatın cahiliye, o hayata mensup olanlar cahil olduğu üzerinedir. Cahiliyenin bilgesi, hikmetlisi Ebu’l Hakemin, İslam geldikten sonra cehaletin babası olarak nitelenip […]

Devamı

Çözümün Adresi Gelenek Mi?

İslam fıkıh müktesebatının, yöntem olarak, anayasal değil, metodolojik oluş özelliği sebebiyle, üretildiği ortama, hatta zaman zaman özel olarak soruna has çözümler ürettiğini fark etmiş olmak önemlidir. Söz konusu çözümlerin zorunlu olarak o tarihin örfi, kültürel sosyal hatta ekonomik unsurlarıyla biçim almış, bu etkenlerle donanık bulunduğunu akılda tutmak gerekir. Bu çözümlerin günümüze taşınmasının blok olarak yapılamayacağını; […]

Devamı

Tarih Zindanı Tutuklusu

Müslümanlığın siyasi, sosyal ve iktisadi alanlarda isabetli tutum-davranışlar oluşturabilmesi için tarihi tecrübeden de istifade etmesi gereklidir. Zira bugün içine doğduğumuz tarihin üzerimizde ve kavrayışımızdaki etkisini fark edebilmemiz aynı zamanda tarihi tecrübe ile kurulacak sıhhatli bir ilişkiyle mümkündür. Şu halde “modern politik illüzyonun” kökenini, kendini meydana getiren koşulları ve bugün büründüğü şeklini/araçlarını tespit etmeden onun bir […]

Devamı

Hakikatin İşlevselliğine Varsayımdan Başlamak

 “Kuşku” doğruyu elde etmenin vesilesi olmakla beraber doğruyu kaybetmenin çoğu zaman sebebi de olur. Ortalarda peygamber fiili olarak yok. Allah, peygamber ve dolayısıyla “kitap” inancı ile bir “grup kabul” oluşturulamazsa, kişi nasıl bir varlık, hayat, insan ve Allah anlayışı benimseyebilir ki? Herkesin kendine göre bir anlayışı olur ortak bir payda oluşmaz. Eğer bu grup kabulü […]

Devamı

“Milli Para”  “Ticari Boykot”

Bilinen tarihte kullanılan ara mallar altın, gümüş; kısmen bakır ve tahıllar da zaman zaman ara mal, yani takasta kullanılan olarak zikrediliyor. Paradan önce altın, gümüş, bakır veya tahıllar alışveriş aracı olmuş. MÖ 3 bin yılında hem ağırlık hem para birimi olarak kullanılan kavram Mezopotamya’da ŞEKEL imiş.(Bunu Yahudiler bulup çıkarmıştır muhtemelen) Ekonomik kriz olunca Mezopotamya kralları […]

Devamı

Siyaset Üzerine

Sözlükte “bir nesneyi düzgün ve iyi durumda bulunması için özenle gözetip korumak; hayvanı ehlileştirmek, atı terbiye etmek” gibi anlamlara gelen siyaset, “toplumun işlerini üzerine alma, yürütme, yönetme işi, insan topluluklarını yönetme sanatı” şeklinde tanımlanır. Siyaset kelimesi ve türevleri Kur’an’da geçmez; hadislerde ise hem “at terbiye etme” hem de “halkın işlerini yönetme” manalarında kullanılmıştır. Fıkıh literatüründe, […]

Devamı

Müslümanlığın Muhalefet Dili

Modern dönemin siyaset yapma biçiminde “yöneten-yönetilen” kategorisi ve rıza devşirme işi, devlet tarafından inşa edilerek yoğun propaganda ile sürdürülür ve meşrulaştırılır. Bu kategori dahilindeki muhalefetin neredeyse bütün eylemleri, gösterileri, mitingleri, basın açıklamaları otoritenin açtığı alana ve müsade edilebilir sınırlara mahkum ve mecbur tutulurlar. Mevcut sistemde muhalif hareketleri destekleyen, benzerini planlayan veya kendiliğinden oluşan muhalifin veya […]

Devamı