Tevhid yaratan malik olmalıdır düsturunu merkeze alan bir sistemdir. Malik; egemenliği elinde bulunduran, kulları arasında yasal düzenleme hakkına sahip Allah’tır. Bunun dışında yasal düzenleme yapacak olanlar Yaratanın koyduğu sınırları dikkate alarak düzenlemede bulunabilir.
Aksi halde zulüm ve haksızlık kaçınılmazdır. Çünkü Allah âlemlerin Rabbidir ve hiçbir çıkar gözetmeyen buna tenezzül etmeyendir. Yaratıcıya inanmadıklarını söyleyenlerin bile doğada işleyen yasanın kusursuzluğunu kabul ettikleri bir gerçektir. Ve bu düzenlemeyi yapan Rabbimiz sonsuz merhamet sahibi olandır.
Aklını çıkarı doğrultusunda kullanarak güçsüz ve zayıfların sırtından güç devşiren egemenler ise bu güçlerini pekiştirmek ve çıkarlarını korumak için yasal düzenleme yapmak zorundadırlar. Aksi takdirde sıradanlaşır herkes gibi biri olurlar ve bu onların asla işine gelmez.
Etkin ve yetkin olabilmek için ordular oluşturmak, halkı uyutan ve gözlerini boyayan medya unsurları bulundurmak zorundadır.
Kendisini hadimul harameyn, ümmetin son kalesi lanse ederek Allah yolunun yolcusu iddiasıyla hareket etmelerine rağmen sıradan insanlardan ayıran özellikleri onları ele vermektedir. Kimi kral, kimi padişah kimi de devlet başkanıdır. İçinde bulundukları tuğyan onları ele verir.
Oysaki adı anıldığında gözyaşlarıyla salavat getirdikleri peygamber “hanginiz peygamber?” sorusuna muhatap olacak kadar sıradan yaşayan birisiydi.
Ezcümle günümüz dünyasında zulüm küresel boyutta insan, hayvan ve bitki dinlemeden devam ediyor. Son örneğini Gazze olayında gördüğümüz bu zulüm uzaktan gazel okumayla bitmeyecek ve bu ateş küresel ölçekte yanmaya devam edecektir.
Vicdan sahibi yürekli insanlar da dün olduğu gibi bu günde o ateşi söndürmek için karınca misali su taşımaya devam edecekler.
Ve Allah asıl güç sahibi olanların O’nun egemenliğini kabul eden inananlar olduğunu belirterek bir araya gelmemizi bizden istemekte.
Bir araya gelmek organik bir yapı oluşturmak en başta çok sancılı bir süreçtir. Tam on üç yıl bu süreç yaşandıktan sonra Medine kuruldu. Bu süreç yaşanırken köle ile efendi eşitlendi. Herkes sıradanlaştı. Ama ben başkayım denmedi. En başta Rasûlullah aleyhissalatu vesselam Rabbimizin yüceliği karşısında tevazünün en güzel örnekliğini ortaya koymuştur.
Ve Madleen… Günlerdir dünyanın gözü önünde vicdanlı milyonlarca yüreği beraberinde taşıyarak Gazze sahillerinde Küresel zulmün şer yuvası olan İsrail itleri tarafından engellenmiştir. Bu ve benzeri hareketler kıvılcım mesabesinde olan hareketlerdir. Ve bu kıvılcım ortalığı aydınlatan asıl Nur’u fark etmemizi sağladığı an dünya bambaşka bir dünyaya dönüşecektir.