Ahmet Cevdet Paşa’nın Kur’an’ı Kerim’in metni ile birlikte tercümesi 1928 yılında Türk Neşriyat Yurdu tarafından yayınlanmış. Birkaç fotoğrafını paylaştığımız kitabın 2. baskısı, elimize Mustafa Bozacıoğlu Bey’in aracılığıyla ulaştı. Bu kitabı Yakup Döğer Beyin Latin alfabesine çevirisiyle; okuyucunun anlama zorluğu çekeceğini düşündüğümüz bölümleri sadeleştirerek parça parça yayınlamayı hedefledik.

(ilk sayfa)
El Beyan
Fi
Ayat el-Kur’an
Kur’an’ı Kerim’in metn-i şerifi ile birlikte tercümesi
Tabı ve naşiri
Şark ve Maarif Kütüphaneleri
Türk Neşriyat Yurdu
İstanbul Bab-ı Ali Caddesi 1928

(üçüncü sayfası)
Büyük Türk âlimi Cevdet Paşa merhumun
Lugat-ı Kur’aniye hakkında lahika-i şerifesine havidir.
Türkçesi ile birlikte
Kur’an’ı Kerim
Neşriyat Yurdu tarafından
Fatih Dersiam ve azalarından: Osman Reşad Efendinin taht-ı riyasetlerinde
bir heyet-i ilmiyeye tahrir etdirilerek
Ders vekili: Halis Efendi
Meclis-i Marif azasından: Hacı Zihni Efendi
“ “ “ : Faiz Efendi
Müellifat-ı Şer’iye azasından: Aydoslu Tevfik Efendi
lerin tetkik ve takdir ettikleri, Tafsil el-beyan sahibi Süleyman Tevfk Beye tashih etdirilmiştir.
Bütün hakkı mahfuz ve tabına aiddir
İkinci tabı

(Sadeleştirilmiştir)
“Merhum Cevdet Paşa’nın yazdığı Kur’an-ı Kerim tercümesinin önsözü çok faydalı bulunduğu için tebrik mecmuasına eklenmiştir.”
Nihai derece merhametli ve çok merhamet eden Allah’ın namıyla.
Evvel ve Vacib el Vücûd Teâlâ Hazretleri’ne çok şükürler olsun ki, Kur’an-ı Kerim’i, ümmi ve güvenilir peygamber olan Muhammed Aleyhisselam’a indirdi. İnsanlara ve cinlere bilmediklerini öğretti.
Kur’an-ı Kerim, Kadir Gecesi’nde indirilmeye başlayıp ve bir çok rivayete göre Kadir Gecesi’nde Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına inip, daha sonra Resul-i Ekrem’e peygamberlik süresi olan yirmi kadar yıl boyunca, parça parça indirilmiştir. Şöyle ki, vaktin ve durumun gereği olarak Cibril Aleyhisselam vasıtasıyla sure sure ve ayet ayet inmiş ve Resul-i Ekrem tarafından ümmetine tebliğ edilip, bir ayet hangi surede ise ona eklenmiştir.
Böylece Kur’an-ı Kerim’in indirilme sırası farklı, Mushaf-ı şerifteki sırası farklıdır ve Medine-i Münevvere’de indirilen bazı ayetler, Mekke-i Mükerreme’de indirilen surelere dahil edilmiştir. Hicret’ten önce indirilen surelere Mekki, Hicret’ten sonra indirilen surelere Medeni denir. Çoğu Mushaf-ı şerifte, her surenin Mekki ya da Medeni olduğu başına işaret edilmiştir.
Mekke-i Mükerreme’de ilk inen (İkra bismirabbikellezi hâlak) suresidir. Hicret’ten sonra Medine-i Münevvere’de ilk inen Sure-i Bakara’dır.
Malum olsun ki, bir dönemde hangi şey revaçtaysa, o dönemde gönderilen Peygamberlerin elinde mucizeler olarak ortaya çıkmıştır. Mesela, Hz. Musa Aleyhisselam zamanında, sihir revaçta olduğu için, Cenab-ı Hak O’na âsâ verip onunla mucizeler gösterdi ve sihirbazların sihirlerini iptal etti. Hz. İsa Aleyhisselam zamanında ise, tıbbın revaçta olduğu için, o yönde mucizeler gösterdi. Muhammed Aleyhisselam döneminde ise, fesahat ve belagat her şeyden fazla revaçtaydı. O zaman Araplar arasında fesahat ve belagat oldukça önemliydi, şiirler yapar, güzel hitabeler okurlar ve daima fesahat ve belagat ile övünürlerdi.
Bu nedenle, İlahi Kelam olan Kur’an-ı Kerim, Arapça dilinde, belagatin en yüksek seviyesinde bir mucize olarak Muhammed Aleyhisselatu vesselama indirildi. O da onunla, belagat meydanında yarışan Arap belagatçilerine meydan okudu. Hepsi onun en kısa suresini bile söylemekten aciz kaldı. Onun beşer sözü olmadığı sabit ve açık oldu.
Kur’an-ı Kerim’in, az da olsa nimetlerinden faydalanmak için Arapça dilinde çok mahir olmak gerekir. Herkes Arapça dilindeki yeteneğine göre onun zevkine varır.
Başka bir dile tam anlamıyla çevrilemez. Ancak Arapça bilmeyenler için, yüzeysel anlamını takdim etmek için, önceleri bazı âlimler onu Türkçeye çevirmişlerdir. Fakat onların ifadeleri günümüz diline uygun değildi.
Bu nedenle, ben, Ahmed Cevdet, İstanbul’da kullanılan ifadelerle Kur’an-ı Kerim’in tercümesine başladım.
Şöyle ki, ayetlerin mealen tercümeleri yazılıp, açıklama ve izah için gerekli görülen sözler de asıl tercümeden ayrı olarak bir bölüm halinde eklenecektir. Ancak, Kur’an-ı Kerim’de sıkça geçen ve aynen Türkçeye çevrilemeyen kelimeleri açıklamak için, elif – ba sırasına göre bir ek olarak bu tercümeye eklenmiştir.
Cenab-ı Hak muvaffak etsin. Amin. Seyyidlerin önderi Peygamberimizin hürmetine.
Ahmed Cevdet
———————————————
1- Fatiha Suresi
Mekke’de nazil olmuş 7 ayettir
İnayet ve Rahmet sahibi Allah’ın ismiyle başlarım
1 – 3 : Hamd : Alemlerin Rabbi, Rahman Rahim ve kıyamet gününün sahibi olan Allah’a mahsustur.
4- Ya Rabbi Sana ibadet ederiz ve Senden yardım ve muavenet isteriz.
5- Bizi doğru yola hidayet buyur.
6- O yol, üzerlerine gazap eylediklerinin ve dalalete düşürmüşlerin yolunun gayri ve kendilerine en’am ve ihsan buyurduklarının yoludur.