Bir Ayetin Gölgesinde
Rabbimiz Sebe sûresi ayet 24’de şöyle buyuruyor:
“De ki: ”Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir? Allah’tır” de. Şüphe yoktur ki, biz yahut siz, ya bir hidayet üzereyiz veya apaçık bir sapıklık içindeyiz”(Sebe,34/24).
Burada tebliğ konusunda çok naif, çok nazik, çok güzel bir üslup kullanıldığını görüyoruz. Amaç muhatabı incitmeden, ürkütmeden sıcak bir tartışma ortamına çekmek, ona düşünmesini sağlayacak rahat bir ortamı oluşturduktan sonra düşüncelerini hiç çekinmeden söylemesine fırsat vermektir. Fakat bu düşüncenin oluşmasında önce ona temel bir ilke hatırlatılıyor ve bu ilkeye göre düşüncesinin ortaya konması isteniyor. Hatırlatılıyor diyorum, çünkü rızık verenin sadece Allah(cc)olduğunu onlar da biliyorlardı (Bkz,Yunus,10/31).Fakat bilmek yetmiyor. Önemli olan bildiğine teslim olmak, hayatı okurken bu ilkenin ışığında okumak. Böylece sahte ilahlardan ve rablerden uzak kalarak, ilahlığı ve rablığı sadece rızık verene tahsis etmek.
Böylece Rabbimiz, tebliğde bulunurken Rasûlüne insanın psikolojik ve sosyolojik yönlerini dikkate almasını, onu incitmeden ve hakikatten de sapmadan meseleyi ortaya koymasını istiyor. Ne buyuruluyor? Ya biz ya siz… Şüphesiz ki Peygamber ve ona tabi olan mü’minler kendilerinin hidayette olduklarını onların ise sapıklıkta olduklarını gayet iyi biliyorlardı. Burada hiç bir şüphe söz konusu olamaz. Matematik diliyle ifade edersek ortada bir ihtimaller hesabı yok. Bir başka ifadeyle inananlar yüzde yüz hidayette, inanmayanlar ise yüzde yüz sapıklıktadırlar. Realite böyle olduğu halde şu üsluba bakar mısınız? Ya biz, ya siz…
Rabbimiz bize burada yeni ve çok verimli bir metot öğretiyor. En son söylenecek sözü – doğru olduğu halde- başta söylemek muhatapla kendi aramızdaki bağları koparmak demektir.
Aslında düşünüyorum da bütün canlıların rızkına kefil olmak ne büyük bir şey! Bunu Allah’tan(cc) başka kim yapabilir? Hiç bir kimse yapamaz. Dolayısıyla böyle bir Rabbe eş koşulur mu? Onun için biz diyoruz ve şahitlik ediyoruz ki Allah’tan başka ilâh yoktur. Bu bizim en temel prensibimizdir. Siz de madem ki rızık verenin sadece Allah(cc) olduğunu biliyorsunuz, işte bunun gereği O’ndan başka ilâh kabul etmemektir. Yani ilâhlığı ve Rablığı sadece rızık verene has kılmaktır.
Meselenin özü şudur: Üslup her konuda olduğu gibi davette de çok önemlidir. Şunu unutamayalım ki mesele galip gelme meselesi değil, muhatabının hidayete girmesine vesile olmaktır. Nefse hoş gelecek şeylerden uzak kalmak, sadece Rabbimizin rızasını kazanmaya gayret göstermektir.
Selâm ve muhabbetle.