20 Oca 25 - Pts 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > Okumalardan Notlar > Muvâfakât Okumalarından Notlar

Muvâfakât Okumalarından Notlar

İbrâhim b. Mûsâ eş-Şâtıbî’nin (ö. 790/1388) fıkıh usulünün temel konularını makāsıd açısından inceleyen eseri, El-muvâfakât’ın hukuki prensipleri belirlemede “Mekâsidu’ş şerî’a”yı eksene alması özelliği onu sahasında önemli bir kitap haline getirmektedir; bu da dinin güttüğü, gözettiği gayeler, maksatlar demektir.

Şâtibî’ye göre “ilimden maksat Allah’a kullukta bulunmadan başka bir şey değildir. “Şer’î hükümlerin dünya hayatında da faydayı hedeflediği konusu kesin delillerle sabittir.

Şâtibî’ye göre bir bilgiye kesin gözüyle bakabilmek için onu ilmî metotlarla tam istikra metodu ile,(tüme varım)elde etmek gerekmektedir. Ve kendisi, bu kitapta ele aldığı şer’i maksatları işte bu metotla ortaya çıkarmıştır.

Şâtibî, felsefeci bazı âlimlerin yaptıkları gibi akla öncelik vererek nasları – zahirleri ile almak ve anlamak mümkün olduğu halde – tevil ve gerçek manalarından saptırma yoluna gitmemiş, nakle (kesin ve açık nakle) öncelik vermiştir.

İslam dininin kurallarını belirlemede, nakil öne alınır ve kendisine uyulan kılınır, akıl ise geri alınır ve tâbi kabul edilir. İnceleme ve sonuca varma konusunda akıl ancak naklin müsaadesi ölçüsünde katkıda bulunur.

Pak ve yüce İslam şeriatının yükümlülükleri, insanları sadece dinin sultası altına sokmak için rast gele konulmuş değildir. Aksine onlar yüce şeriat sahibinin, insanların dünya ve ahiret sadetlerini birlikte sağlamak şeklinde ifade olunan maksatlarının gerçekleştirilmesi amacı ile konulmuştur.

İstisnasız bütün hükümlerde aşağıdakilerden birisinin bulunmasına riayet edilmiştir:

Ya dinin, insan hayatının, aklın, neslin ve malın korunması şeklinde özetlenen ve ‘zarûriyyât’ (zorunlu olanlar) diye isimlendirilen beş husustan birisi göz önüne alınmıştır.

Ya da ‘hâciyyât’ (gerekli olanlar) tabir edilen bir husus göz önünde bulundurulmuştur. Fıkhın ibadetler dışında kalan kısmı, muamelât kısmı bu gruba girer. Zarûriyyâttan sonra eğer bunlar da dikkate alınmasaydı, insanlar büyük bir güçlük ve sıkıntı içerisine düşerlerdi.

Ve yahut da ‘tahsîniyyât’ (güzel olan) adı verilen bir hususa dikkat edilmiştir. Bunlar en üstün olarak yaratılan insanın insanca yaşamasını, ahlâkî olgunluğa ermesini, adâb-i muaşerete uygun bir hayat tarzı sürmesini temine yönelik hususlardır.

Ve nihayet bu üç hususu tamamlamaya yönelik, onların gerçekleşmesine yardımcı olacak tamamlayıcı, güzelleştirici bir hususa riayet edilir.

Fıkhın düzenleme alanına giren hiçbir konuda (ibadetler, muamelât, cezalar), maksatsız bir hüküm serdedilmiş olması söz konusu değildir.

İslâm şeriatında hükümler maksatları gerçekleştirmek için vardır.

                                   Birinci Mukaddime

“fıkıh usulü” kat’îdir, zannî yani kesinleşmemiş kanaat değildir. Bunun delili fıkıh usulünün şeriatın külli esaslarına dayalı olmasıdır. Şeriatın küllî esaslarına dayanan şeyler ise kat’idir.

Fıkıh usulü, ya aklî prensiplere, ya da şer’i delillerden elde edilen genel istikraya (tüme varım) bağlıdır; bu da aynı şekilde kat’îdir. Bu ikisine ilave edebileceğimiz bir üçüncüsü de bu ikisinden birleşik olandır. İki kat’îden birleşik olan da aynı şekilde kat’îdir.

Eğer bunlar zannî yani kesinleşmemiş kanaat olsalardı, o takdirde aklî olan bir hususa bağlı olmazlardı. Çünkü aklî olan hususlarda ‘zan’ yani kesinleşmemiş kanaat kabul edilmez. Ayni şekilde şer’i külli esaslara da bağlı olmazlardı. Çünkü zan ancak cüz’i meselelerle ilgilidir.

Eğer zannî yani kesinleşmemiş kanaat olanın, fıkhın esaslarından biri sayılması caiz olsaydı, ayni şekilde inançlar (akaid, usûlu’d-dîn) konusunda da esas olması kabul edilirdi. Bu ise ittifakla caiz değildir.

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, esasın kat’î olması gerekmektedir; çünkü eğer zannî yani kesinleşmemiş kanaat olursa onun fasit olması ihtimâli ortaya çıkabilecektir. İstikra (tüme varım) ile bilinir ki, böyle bir şeyin dinde esas sayılması mümkün değildir.

(Devam edecek)

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir