24 May 25 - Cts 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > Okumalardan Notlar > Geç Osmanlı İmparatorluğu’nda (1880-1920) Ulemanın Eğitim Kariyeri

Geç Osmanlı İmparatorluğu’nda (1880-1920) Ulemanın Eğitim Kariyeri

  Son Osmanlı Döneminde Ulemanın Eğitim Kariyeri (1880-1920)

  19. Yüzyılda Eğitimde Kurumsallaşma Osmanlı’da eğitim sistemi bu yüzyılda ciddi bir dönüşüme uğradı. Medrese eğitimi daha sistematik ve resmi bir yapıya kavuştu. Ulemanın eğitimi merkezi hükümetin kontrolüne alındı; özellikle Şeyhülislamlık makamı eğitimin koordinasyonunda etkili oldu. Uzmanlaşma ve profesyonelleşme ön plana çıktı; ilmiye sınıfına giriş için mezuniyet ve sınav gibi resmi şartlar getirildi.

Sıbyan Mektepleri (İlkokul Eğitimi)

Ulema eğitiminin temeli sıbyan mekteplerinde (mahalle mektepleri) atılıyordu. Sultan II. Mahmud’un emriyle 19. yüzyılda ilköğretim zorunlu hale getirildi. Eğitim süresi genellikle dört yıl idi ve öğrenciler en geç 13 yaşında mezun olurdu. Eğitim dili öğrencilerin ana diliydi ve temel dersler arasında Kur’an, okuma-yazma, temel matematik, ilmihal, sarf-nahiv (Arapça gramer) bulunuyordu. Eğitim programları standart değildi, hocanın bilgi ve yetkinliğine göre değişiklik gösteriyordu.

  Amin Alayı ve Eğitim Geleneği

Okula başlayan çocuklar için düzenlenen törene “Amin Alayı” denirdi. Çocuklar süslenir, ilahilerle mektebe götürülür, küçük hediyeler dağıtılırdı. Eğitim bazen sıbyan mektepleri yerine evde aile bireylerinden alınabiliyor

 Öğretmenler ve Müfredat

Öğretmenler genellikle medrese mezunu ya da özel eğitim almış kişilerdi (sıbyan muallimleri). Tanzimat sonrası sıbyan muallimi yetiştirmek için Darü’l-Muallimin-i Sıbyan açıldı. Bazı bölgelerde okul eksikliğinden dolayı mahalle imamları da öğretmenlik yapmaktaydı.

Rüşdiye Okulları (Ortaöğretim)

Bazı öğrenciler sıbyan mektebinden sonra rüşdiyeye (ortaokul) devam etti. Rüşdiye müfredatı, modern dersleri (coğrafya, beden eğitimi, Fransızca, Almanca) kapsıyordu. Rüşdiyeye giden öğrenciler medrese öncesi daha modern ve geniş bir eğitim almış oluyordu.

Medreseye Geçiş ve Ulema Eğitimi

Sıbyan mektebi sonrası doğrudan medreseye geçmek de mümkündü. Medreselerde eğitim standart hâle getirilmeye çalışıldı; müfredat düzenlendi ve sınavlar uygulandı. Bu yapı, ilmiye sınıfının nitelikli ve profesyonel hale gelmesini hedefliyordu. Ulemanın eğitim geçmişi, arşiv belgeleri ve personel kayıtları ile takip edilebilmektedir.

19. yüzyılda Osmanlı’da ulema eğitimi köklü bir dönüşüm geçirmiş, sıbyan mekteplerinden medreselere kadar eğitim sistemi kurumsallaşmış ve resmileşmiştir. Eğitim daha planlı, sınavlara dayalı ve devletin ihtiyaçlarına göre düzenlenmiştir. Bu değişimler, ulemanın entelektüel kapasitesini ve eğitim kalitesini doğrudan etkilemiştir.

Medrese Eğitiminin Genel Yapısı

Eğitim genellikle öğrencinin ilkokul (sıbyan mektebi) eğitimiyle başlar, ardından medreseye geçilirdi.

 Medreseler, Osmanlı’da ilmiye sınıfını (ulemayı) yetiştiren saygın kurumlardı. Ulema olmak isteyen herkes, uzun ve yoğun bir eğitim sürecinden geçmek zorundaydı.

Medreseye Giriş ve Eğitim Süreci

Tanzimat Dönemiyle birlikte (19. yüzyıl ortaları), medreselere giriş sınavı zorunlu hale geldi. Bu sınavda:

Kur’an okuma, Arapça ve Osmanlıca gramer

Matematik, coğrafya, tarih

Dini bilgiler ve güzel yazı (hüsn-i hat) değerlendirilirdi.

Medreseye kabul için asgari yaş 5, üst yaş sınırı ise genelde 16 idi (bazı esneklikler vardı).

 Medreseler, Tanzimat sonrası üç gruba ayrıldı: 1. Hariç Medreseleri 2. Dahil Medreseleri 3. Altmışlık Medreseler Eğitim kademeli şekilde ilerliyordu:

İhzari (hazırlık) → Hariç → Dâhil → Sahn Medreseleri → Süleymaniye Medreseleri (en üst seviye)

Darü’l-Hilafeti’l-Aliyye Medresesi, dokuz yıllık eğitim sunan en önemli kurumlardandı.

Öğrencilik Hayatı

Öğrenciler medrese hücrelerinde (odalar) ikamet ederdi; müderris izni olmadan gece dışarı çıkamazlardı. Evli olanlar medresede yatılı kalmaz, sabah-akşam derslere katılırdı. Dersler sadece medreselerde değil, camilerde de verilirdi. Bu camilere “Dersiye” denirdi. Camilere de devlet tarafından müderris atanırdı.

Ders Çeşitliliği

Öğrenciler tek bir medreseye bağlı kalmaz, farklı şehir ve medreselerde çeşitli müderrislerden ders alırlardı. Bu dersleri aldıklarına dair icazet (ders verme izni) alırlardı. Eğitim sonunda öğrenciler müderrislerinden icazet alarak, kadı, naib, müftü veya müderris gibi görevlerde bulunabilirlerdi. Şeyhülislamlık makamı adına atamalar yapılırdı.

Osmanlı medrese sistemi, hem dini hem akademik açıdan oldukça disiplinli, sistemli ve merkezi otoriteye bağlı bir yapıya sahipti. 19. yüzyılda kurumsallaşma ve reformlarla birlikte medrese eğitimi daha sistematik hale geldi. Eğitim yalnızca bilgi edinme değil, aynı zamanda kariyer ve toplumsal saygınlık için de bir araçtı.

Osmanlı medreselerindeki personel yapısını ve görevleri

1-Müderris (Baş Öğretmen ve Yönetici)

Medresedeki en yetkili akademik kişiydi. Ders vermek, müfredatı belirlemek, öğrenci seçmek ve yönetimsel işleri yürütmek başlıca görevleriydi. Her medresede genellikle bir müderris bulunurdu. Süleymaniye Camii ve Darü’l-Hadis gibi üst düzey medreselerde görev alan müderrisler, en yüksek statüye sahipti. Müderrisler genellikle Sünni-Hanefi mezhebine mensuptu.

2. Muid (Yardımcı Öğretmen)

Müderristen sonra gelen ikinci akademik yetkiliydi. Genellikle kıdemli öğrenciler arasından seçilirdi, sınavla atanırdı. Görevleri: Müderrisin derslerini tekrar ettirmek. Başlangıç seviyesindeki öğrencilere (sohalara) ders vermek. Öğrenci disiplinini sağlamak. Maaşı medrese vakfı tarafından ödenirdi ve görev süresi genellikle iki yıldan kısa olmazdı.

3. Akademik Olmayan Personel (Hizmet ve Destek Kadrosu)

Medreselerde çok sayıda destek personeli görev yapardı: Kapıcı (bevvab), Temizlikçi (ferraş), tuvalet temizleyici (kennas-ı hela), Kandilci (siraci) – aydınlatma görevlisi, Kütüphaneci (hafız-ı kütüb) ve kütüphane katibi (katib-i kütüb), Tahsildarlar (cabi) – yaklaşık 30 kişilik bir kadro, Bina denetçisi (nazır-ı cüdran), su taşıyıcısı (ibrikçi), bahçıvan (bağban) ve diğer işçiler

4. Mütevelli (Vakıf ve Yönetim Sorumlusu)

Medreselerin genel idari ve mali denetiminden sorumluydu. Görevleri: Müderrisleri denetlemek. Öğrencilere ayrılan ödenekleri kontrol etmek. Medresedeki derslerin uygunluğunu denetlemek. Mütevelli, medreseyi vakıf adına yönetir ve devlet denetimi altındaydı.

5. Dersiamlar (Cami Ders Hocaları)

 Camilerde halka ve öğrencilere açık dersler verirlerdi. Müderrisler gibi icazet (ders verme yetkisi) verebilirlerdi. Özellikle büyük camilerde resmî görevli olarak bulunurlardı. Osmanlı medrese sistemi, sadece akademik değil; idari, mali ve hizmet işlevleri de olan kapsamlı bir yapıya sahipti. Müderris en üstte yer alırken, onun altında muidler ve çeşitli destek personelleri bulunmaktaydı. Tüm bu sistem, vakıf temelli olarak işletilir ve mütevelli gözetiminde çalışırdı.

Medrese Eğitiminin Süresi

 1573 tarihli belgeye göre eğitim süresi 12 yıl olarak belirlenmişti. Ancak bu süre öğrencinin yeteneği ve durumu doğrultusunda uzayıp kısalabilirdi. Öğrenci, gerekli metinleri okuyup sınavla icazet (mezuniyet belgesi) aldıktan sonra mezun sayılırdı. Ekonomik nedenlerle eğitimine ara vermek zorunda kalan öğrenciler için bu süre uzayabiliyordu (örneğin, cer çıkmak – gezici vaaz hizmeti). Eğitim yılı genellikle Recep, Şaban ve Ramazan aylarında sona ererdi. Dersler Arapça idi ve günde yaklaşık 8 saat ders yapılırdı.

Eğitim Yapısı

 Eğitim, sabah namazıyla başlar ve öğleden sonraya kadar sürerdi. Sabah oturumunda müderris ders verirdi; öğleden sonra ise muid tarafından tekrar ve alıştırmalar yapılırdı. Medreseden ayrılma nadir görülürdü; temel nedenler sağlık sorunları veya ekonomik mecburiyetlerdi.

Müfredat (Ders Programı)

Eğitim, hem dinî hem de aklî (pozitif) bilimleri kapsardı:

Zorunlu temel dersler:

   Sarf (fiil çekimleri)

   Nahiv (cümle yapısı)

   Mantık

   Fıkıh, Hadis, Tefsir (eğitimin son evrelerinde)

 Diğer ders alanları:

   Edebiyat, Belagat, Akaid, Kelam, Usul-i Fıkıh, Hikmet

   Aritmetik, Cebir, Geometri, Astronomi, Fizik, Kimya, Coğrafya

   Tarih (İslam, Osmanlı, Dünya), Felsefe

 Öğrenciler belli bir noktadan sonra derslerini ve müderrislerini seçme hakkına sahipti.

Örnek 12 Yıllık Medrese Müfredatında bazı seneler:

| Yıl         | Dersler                                            |

| 1. Yıl  | Sarf, Tecvid, Kur’an, Hesap, Hat, Farsça gramer    |

| 3. Yıl  | Nahiv, Fıkıh: Mülteka, Vad, İnşa, Hendese          |

| 5. Yıl  | Meani, Aruz, Feraiz, Cebir, Kitabet                |

| 7. Yıl  | Şerh-i Akaid, Usul-i Fıkıh, Hikmet-i Cedide, Kimya |

| 9. Yıl  | Tefsir-i Beyzavi, Usul-i Hadis, Tarih-i Umumi      |

| 12. Yıl | Hidaye, Sahih-i Müslim, Tefsir-i Beyzavi, Coğrafya |

Islah-ı Medaris (1914) ile Yapılan Son Düzenleme tüm medreseler Darü’l-Hilafet’il-Aliyye çatısı altında birleştirildi. Osmanlı genelinde medrese eğitimini standartlaştırmayı amaçlamış ve eğitim sistemine daha disiplinli bir yapı kazandırmıştır.

Eklenen yeni dersler: Türkçe Kıraat, İmla, Kavaid, Kitabet, Mükaleme, Felsefe, Ziraat, Tabii Bilimler (Kimya, Fizik), Usul-ü Deferi (defter tutma) gibi modern bilimler dersleriydi.

Not:

“The Ulema in the Late-Ottoman Empire (1880-1920): The Formation of Professional Ulema Identity”adlı Tezin kitaplaştırılmış hali: “Religious Reform in the Late Ottoman Empire” Londra : IB Tauris, 2023.

(Erhan Bektaş’ın Tezinden özetlenmiştir.)

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir