………
Tevhid akidesi sadece bir dinî mesele değildir. Arz ettiğim gibi içtimaî yaşayış nizamı da tam olarak ancak bunun üzerine kurulabilir. İçtimaî yaşayışta, insanın kendi başına buyruk ve Allah’tan gayrısına kul olmaktan kurtulması icap ediyordu.
Bugün dünyanın her tarafında minarelerden “Eşhedü En la ilahe illallah” sesleri yükseliyor. Ne bunu söyleyenler buna dikkat ediyorlar, ne de bunu işitenler bu mukaddes kelimede ne derin bir mana bulunduğu üzerinde düşünüyorlar.
Fakat bu ilândan asıl maksadın ne olduğu anlaşılırsa ve bunu söyleyenin de şu manada söylediğini kabul edelim: “Benim Hak Taalâ’dan başka bir hükümdarım yoktur. Ben hiçbir hükümdara boyun eğmem; hiçbir buyruk altına girmem, hiçbir kanunu kabul etmem; hiçbir adalet (Jurisdiction) a eğilmem; kimse bana hükmedemez; kimsenin nizam ve kaidesine evet demem; hiçbir imtiyaza hak ve hukuk tanımam; hiçbir hükümet, hiçbir mukaddeslik farkı ve ihtiyârât sahibi kabul etmem; sadece ve ancak bir ve tek olan Allah’tan başka bir şey tanımam.”
O zaman siz de göreceksiniz ki, birçok idrak yoksunları böyle bir anlayışı kabul etmeyeceklerdir. Açgözlüler bu esasa inanmak yoluna gitmeyeceklerdir. Siz isterseniz dövüşün, isterseniz dövüşmeyin. Dünyanın kendisi sizinle savaş halindedir.
Şunu da anlayacaksınız ki, yerden semaya kadar ne var ne yoksa sizinle düşmandırlar. Her tarafta sizin için yılan, ejderha ve yırtıcı canavar mesabesinde bulunan düşmanlarınız vardır. Hazret-i Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem o karanlık çağda bu sesi yükseltti.
Bu sesi yükselten davetin mahiyetini çok iyi biliyordu. Duyanlar da bu sesin hangi manada ifade edildiğini anlıyorlardı. Bu gerçek kurtuluş hareketine kapılanlar dövülüyorlardı. Bu sesi kısmak için her türlü çareye başvuruyorlardı. Çünkü muhaliflerin Brahmaniyetleri (Brahmenlik) ve Papalıkları tehlikeye giriyordu.
Hükümdarların hükümdarlıkları, sermaye sahiplerinin sermayeleri, tefecilerin menfaatleri, nesil – perestlerin neslî üstünlükleri (Racial Superiority) milliyetçi ve ırkçıların tutunduğu temeller, ecdatçıların dedeleri ve ataları, put perestlerin putları tehlikeye giriyordu.
İşte bu sebepten dolayı şöyle buyurulmuştur. El – küfrü milletin vahidetün: Küfür bir tek millettir.
……….
Mevdûdî, İslam’da Hükümet s. 1167