05 Haz 25 - Per 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > Articles by: Mehmet Ali Dinc

Muvâfakât Okumalarından Notlar: 13 Öncülün Tamamı

İbrâhim b. Mûsâ eş-Şâtıbî’nin (ö. 790/1388) fıkıh usulünün temel konularını makāsıd açısından inceleyen eseri, El-muvâfakât’ın hukuki prensipleri belirlemede “Mekâsidu’ş şerî’a”yı eksene alması özelliği onu sahasında önemli bir kitap haline getirmektedir; bu da dinin güttüğü, gözettiği gayeler, maksatlar demektir. Şâtibî’ye göre “ilimden maksat Allah’a kullukta bulunmadan başka bir şey değildir. “Şer’î hükümlerin dünya hayatında da faydayı […]

Devamı

  Muvâfakât Okumaları: “Teklifi Hükümler – MÜBAH – 2. Mesele” 

  İKİNCİ MESELE Mübah (yani dinen yapılması serbest olan şey), bütünüyle (küllî) ve parça parça (cüz’î) olarak farklı hükümlere tabi olur. Yani bir şey parça olarak mübah olabilirken, tamamı ele alındığında mendup (tavsiye edilen) ya da vacip (zorunlu) olabilir. Aynı şekilde, bir şey parça olarak mübahken, bütün olarak ele alındığında mekruh (hoş karşılanmayan) ya da […]

Devamı

Şâtıbî Muvâfakât, Yükümlülük Hükümleri : Mübah 3

Mübahın Terk Edilmesi Konusunda: Eğer mübahı terk etmek dinen istenen bir şey olsaydı, önceki nesiller (sahabe ve salihler) bunu mutlaka öğrenir ve hiç istisnasız uygularlardı. Ama onlar böyle yapmamışlardır. Bu da gösteriyor ki, mübahı terk etmek onlar için dinen gerekli bir davranış değildir. Hatta bazıları bazı mübahları terk etmeye niyet ettiklerinde, bu tutumları hoş karşılanmamış […]

Devamı

Şâtıbî Muvâfakât, Yükümlülük Hükümleri : Mübah 2

Yükümlülük Bildiren (Teklifi) Hükümler Birinci Mesele: MÜBAH 2 Şâtıbî Muvâfakât, Yükümlülük Hükümleri : Mübah 1: ……………… Ana konumuz, bir fiilin yapılmasının veya terk edilmesinin eşit olması anlamına gelen “mübah” kavramıdır; başka bir duruma vesile (zerîa) olmasıyla ilgili değildir. Çünkü mübah, haram olan bir şeye götürüyorsa, bu durum mübah olduğu için değil, “sedd-i zerîa” (harama götüren […]

Devamı

Şâtıbî Muvâfakât, Yükümlülük Hükümleri : Mübah 1

BİRİNCİ KISIM HÜKÜMLER KİTABI ŞER’Î HÜKÜMLER Şer’î hükümler iki kısımdır: a) Yükümlülük bildiren hükümler (teklifî hükümler). b) Sebep-sonuç bildiren hükümler (vaz’î hükümler). Birinci kısım beşe ayrılır.[1] Şimdi bunlarla ilgili meselelerden söz edeceğiz. YÜKÜMLÜLÜK BİLDİREN (TEKLİFÎ) HÜKÜMLER BİRİNCİ MESELE: MÜBAH: (Seçime bırakılıp) ne terk edilmesi ne de yapılması istenmeyen şeydir. Mübahın terk edilmesinin istenmediğine şu hususlar […]

Devamı

Muvafakat Okumalarında Biten “Öncüller” Bölümü İçin Değerlendirme

Şâtıbî’nin el-Muvâfakât adlı eserinin “Mukaddimeler” bölümü, İslam hukukunun temel prensiplerini ve metodolojisini anlamak için önemli bir giriş niteliği taşır. Bu bölümde Şâtıbî, fıkıh usulünün teorik temellerini ortaya koyar ve makâsıdü’ş-şerîa (şeriatın amaçları) kavramını merkeze alır. Hükümlere ulaşılmasında kanun koyucunun maksatlarını kapsayan umumi tespitler yapar, hükümleri ilkeleri olan belli temeller üzerine oturtur. Genel bir değerlendirme yapacak […]

Devamı

Şâtıbî Muvâfakât : On Üçüncü Mukaddime(Öncül)

On Üçüncü Mukaddime, İslami ilimlerin tatbik edilebilirlik prensibini ele alıyor. Bu prensibe göre bir ilim, kapsadığı amellerin normal şartlar altında eksiksiz bir şekilde uygulanabilmesini sağlayabiliyorsa gerçek ilim olarak kabul edilir. Aksi takdirde, tatbik edilemeyen bir ilme “ilim” demek doğru değildir, çünkü bu durum cehalete yol açar. İlmin Uygulanabilirliği: İslami ilimler, amellerin kalpten, sözle veya organlarla […]

Devamı

Şâtıbî Muvâfakât: On İkinci Mukaddime (Öncül):

İlim Tahsilinin Yolu ve Muallimin Önemi İlim tahsilinde en kısa ve en sağlam yol, doğru ve tam şekilde bilgiyi ehil olan kişiden öğrenmektir. Allah insanı hiçbir şey bilmez halde yaratmış ve ona öğrenme kabiliyeti vermiştir. Dünya hayatında gerekli yolları göstermek suretiyle onu doğru yola yönlendirmiştir. Allah’ın insana öğrettiği bilgiler iki türdür: 1- Zaruri Bilgiler: Kaynağı […]

Devamı

Muvâfakât Okumalarından Notlar: 11. Mukaddime (Öncül)

11. Mukaddime Şer’an Muteber Olan İlmin Tanımı: Şer’î delillere dayanan bilgi, dinî açıdan geçerli ve değerli bir bilgi olarak kabul edilir. Bu bilgi, yalnızca teorik bir bilgi değil, aynı zamanda pratikte bir sonuç doğurması beklenen bir bilgi türüdür. Yani, şer’î ilim, insanın hayatında amelî (eylemsel) bir karşılık bulmalıdır. İlmin Şer’î Delillerle Sınırlılığı: Bu bağlamda, yalnızca […]

Devamı

Muvâfakât Okumalarından Notlar: 10. Mukaddime (Öncül)

Şer’î meselelerde nakil (vahiy, Kur’an ve sünnet) ve akıl birbirini desteklediğinde, nakil öncelikli olur ve bağlayıcı kabul edilir; akıl ise ikinci planda olur ve takipçi olarak değerlendirilir. İnceleme ve sonuca varma sırasında akıl, yalnızca naklin izin verdiği ölçüde katkıda bulunur. Bunun nedenleri şunlardır: Kıyas ve Akıl Kıyas, yalnızca akla dayanan bir işlem değildir; şeriatın sunduğu […]

Devamı