Geçmiş İslam âlimlerinin çoğu “şeref” kavramını “adalet-adil olmak”la eş değer manada kullandılar.
Dünya hali malumdur, genelde şerefliler iyi halde değilken şerefsizlerin keyfi yerindedir! Ahirette payı olmayanlara dünyada istedikleri veriliyor ya:
Kızların güzelini onlar alıyor!. Paranın çoğunu onlar kazanıyor!. İyi yerlerde onlar yaşıyor!. Yüksekleri onlar işgal ediyor!. Güç onlarda!. Söz onların!.
Çünkü hileli düzen kuruyor, bu uğurda organize olmayı beceriyorlar! Şu halde
1: Dünya kimin ne mal olduğunu ortaya çıkartıyorsa bu yasayı biz mi değiştireceğiz? Dünya hep böyle değil miydi?
2: Biz neyin peşindeyiz? Şerefsizlerin elinde olanlara özeniyor, yerlerinde mi olmak istiyoruz? Bunun bedelinin ne olduğunun farkında mıyız?
3: “Şerefli” olmak ne? Şerefsizler gibi olmak mı?
4: Allah ne dedi biz ne yapmaktayız?
Şerefsizlik
zayıfa çökmek, acize boyun eğdirmek,
hak hukuk yemek,
aldatmak..
değil mi? Yani zülüm değil mi?
“Şerefsiz” neden zalimdir? Çünkü Allaha itaat etmez yahut Allahtan başka ilahlarda edinir!.
Şu dünyada gücün kaynağı, gücün unsurları, gücün kullanımı, gücün maksadı sorgulanmazsa İslam anlaşılmaz. Hileli düzen içinde dindarlar güçlü olsalar da zalimlikten kurtulamaz.
Müslüman ahiretteki yerini bu dünyadan hazırlamayacak mı?
Dünya bizzat “kötü” değildir. Kötülerin eline düştüğünde kötülük dünyanın kusuru değildir. Dünya iyilerle kötüleri ayrıştıran yerdir.
O halde dünyadan el etek çekilmeyecek, ondan uzaklaşılmayacak. Zaten böyle bir şey mümkünde olmaz.
O halde dünyanın içinde olduğumuzu bilecek orda kaybolmayacağız. Hesap gününe uygun halde yaşayacağız. Çünkü dünya aşamasından geçmeden ahirete gidilmez. Önce dünya hayatı yaşanacak, insanlar burda kendini gösterip ayrışacak…
Komünistler “işçi sınıfı-kardeşliği-eşitliği ve adalet” diye bir şeye tapınırlar. Düşmanları liberaller ve kurdukları dünya sistemidir.
Onların güzel yanı “isyankâr olması, kapitalist sisteme düşman olması, sisteme itaati reddetmesidir.”
Ne diyordu onlardan biri? “Yoksullara ve düşkünlere yardım etmeli, destek olmalı, dayanışmalı” dediğimde bana “ne güzel insansın” diye saygı duyarlar.
Ne zaman “yoksullar neden yoksul, düşkünler neden düşkün” desem bana “komünist” diyor uzaklaşıyorlar…
Kur’an’ın deyimiyle
Bu dünyada “hileli düzen kuran” hilebazlar insanların Allaha itaat etmesinden hoşlanmazlar! Çünkü oyunları bozulur! Sistemleri gözden düşer.
Müslümanda bu bilinç olsun yeter..
Ali Şeriati ne diyordu?
İktidar olmak veya olmamak değildir mesele, iki halde de hakkın şahitliğidir esas olan.. Şirk dinine karşı tevhid dini.. Şirk dinine mensup olanlar genelde iktidardır. Tevhid dinine mensup olanlarsa genelde muhalif.
Muhalefette nasıl muhalefet? CHP’nin muhalefeti muhalefet midir? DEM’lilerin muhalefeti muhalefet midir? Tabi ki değil. Bunlar üleş peşindeler. Pozisyonunu büyütmek, kazancını çoğaltma peşindeler. Demokrasi, özgürlük, eşitlik, hukuk vs işin sunumu.
AKP iktidar, neyi iktidar ediyor? Dünya sisteminin istikrarını! Bunlar yarın muhalif olsa ne diyecekler? Bu gün CHP’nin, DEM’in dediklerini!
Dünya sistemi adil bir sistem mi? Hileli bir düzen mi?..
Hakkın şahitliği ne o zaman? Bunun muhalefeti nasıl bir şey? Bunlar neredeler?
Gazze sadece Gazze midir? İsrail sadece İsrail midir? İkisi arasında olup duranlar dünya sisteminin doğal sonuçlarından biri değil mi?
Sisi’ye ne demiş Mısır medyası? “Biz onu Mısır’ı yönetsin diye seçtik, o kalktı dünyayı yönetiyor!”
Bunun Türkçe versiyonu, İngilizce versiyonu, İtalyanca versiyonu da vardır; akledene! Çünkü cümlesi dünya sisteminin istikrarı için varlar!
Uluslararası toplum, uluslarası hukuk, uluslararası düzen, uluslararası barış.. diyenler, mevcut dünya sisteminden istifade edenlerdir!
Bu uluslarası bilmem nelerin bölgesel, yerel versiyonlarını ayrıca tanıtmaya gerek var mı?..
Gazzeliler neden cezalandırılıyor? Yemen, İran, Lübnan neden cezalandırılıyor?
Uluslararası düzene itaat etmedikleri, isyan ettikleri için.
Şayet burayı anlamıyorsak biz bu dünyada boşuna yaşıyoruzdur!..
Dünya sisteminin ne olduğuna dair kafa yormuyorsak peygamberlerin başlarına gelenlerin neden geldiğini anlamaya çalışmalıyız!
