01 Haz 25 - Paz 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > HaberYorum > İbn Teymiyye’nin Siyaset, Hukuk ve İktisat Teorisi

İbn Teymiyye’nin Siyaset, Hukuk ve İktisat Teorisi

İbn Teymiyye (1263–1328), Ortaçağ İslâm dünyasının önemli düşünürlerinden biridir. Yaşadığı dönem Haçlı Seferleri ve Moğol istilaları gibi ciddi tehditlerin yaşandığı bir zaman dilimidir. Kendi döneminde fazla destek bulamasa da, düşünceleri daha sonraki yüzyıllarda etkili olmuştur.

İbn Teymiyye’nin yaşadığı dönemde hüküm süren önemli yöneticiler ve başlıca şehirleri: Memlûk Sultanları (Mısır ve Suriye) Baybars (1260-1277) Kahire, Şam; Kalavun (1279-1290) Kahire, Şam; El-Melik el-Eşref Halil (1290-1293) Kahire, Şam; Nasır Muhammed bin Kalavun (1293-1341, aralıklarla) Kahire, Şam.

İlhanlı Hükümdarları (İran ve Anadolu) Abaka Han (1265-1282) Tebriz. Gazan Han (1295-1304) Tebriz. Olcaytu (1304-1316) Sultaniye. Ebu Said Bahadır Han (1316-1335) Tebriz. Eyyubi Emirleri (Şam ve Halep) El-Melik el-Eşref Musa (1250-1260)  Şam. El-Melik el-Muzaffer Mahmud (1299-1323) Hama. Nasır Yusuf (1250-1260) Halep, Şam.

İbn Teymiyye özellikle Şam ve Kahire’de yaşamış ve bu şehirlerde siyasi ve dini tartışmalara katılmıştır.

Siyaset Teorisi Toplum Merkezlidir: Teymiyye, klasik “siyasetnâme” geleneğinden farklı olarak hükümdar değil, toplumu merkeze alır. Toplumsal bozulmanın yöneticilerden değil doğrudan toplumdan kaynaklandığını savunur.

Siyaset anlayışının temel kaynağı şeriattır. Şeriata uygunluk, adaletin ve düzenin temel şartıdır.

Moğol istilalarına karşı bizzat savaşlara katılan İbn Teymiyye, Gazâ ve Cihadı siyaset teorisinin temel unsurlarından biri haline getirir.

 Sultan ve Devlet Anlayışı

 Meşruiyet Anlayışı:  Sultan’ın nasıl başa geçtiği değil, adaletli ve şeriata uygun yönetip yönetmediği önemlidir. Seçim, darbe ya da veraset meşruiyet için tek başına yeterli değildir.

 Sultana Danışma Zorunluluğu: Yönetici âlimlerle istişare etmeli; iktidar tek başına kullanılmamalıdır.

 Ehil Olmayanlara Tayin: Ehliyetsiz kişilerin tayini adaletsizliğin en açık göstergesidir. Liyakate büyük önem verir.

 Adalet Anlayışı

Adalet, kamu görevlerine atamalardan ceza hukukuna kadar hayatın her alanında temel ilkedir.

 Evrensel bir boyut kazanır: “Allah, kâfir de olsa adaletli devlete yardım eder” hadisiyle bu düşünce desteklenir.

 Had cezalarının uygulanması konusunda ısrarcıdır. Ancak aşırı cezalandırmalar karşısında temkinli davranır.

 İsyan ve Savaş Hukuku

Sultana isyan kural olarak meşru değildir. Ancak zulmün çok ileri gitmesi hâlinde isyan caiz olabilir.

Kamu düzenini tehdit eden haramiler ve çeteler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

Savaşta kadın, çocuk, din adamı gibi siviller öldürülmemeli; esirlerle ilgili kararlar şartlara göre değişebilir.

İktisat Teorisi

Ekonomik Düzenin Şeriata Uygunluğu: Faiz, karaborsa, hileli satış, ihtikâr gibi uygulamalara karşıdır. Tüm ekonomik ilişkiler İslâmî ilkelere göre düzenlenmelidir.

Muhtesibin Rolü: Kamu düzeni ve ahlâkın korunması için piyasa denetimini sağlayan muhtesip kurumuna büyük önem verir.

Narh Sistemi: Fiyatların arz-talep yasalarına göre değil, devletin müdahalesiyle belirlenmesini savunur.

Faiz Yasağı: Net bir biçimde faizi reddeder; buna rağmen tarihsel olarak örtük faiz uygulamalarının devam ettiğini belirtir.

Vergi Anlayışı

Yalnızca Kur’an ve Sünnet’te yer alan vergileri (zekât, öşür, cizye) meşru kabul eder.

Şeriat dışı vergi uygulamalarını (örfî vergiler) haram sayar. Bu tür uygulamalar dönemin Selçuklu, Memlûk ve Osmanlı yönetimlerinde yaygındır.

Kamu mallarının kaynağı olarak ganimet, sadaka ve gayrimüslimlerden alınan vergileri görür.

Gayrimüslimlerle Ekonomik İlişkiler

Gayrimüslimlerle ticaret belli şartlarla caizdir, fakat silah gibi stratejik ürünlerin satışına karşıdır.

Onlara vergi ve mülkiyet sınırlamaları getirilmesini savunur. Arazi satışına karşı çıkar; satış olmuşsa daha yüksek vergi alınmasını önerir.

Modern Yansımalar ve Eleştiriler

İbn Teymiyye’nin düşünceleri modern Selefî ve İslâmî hareketler üzerinde derin etkiler bırakmıştır.

İlhanlılar, 1295 yılında Gazan Han’ın İslam’a geçmesiyle resmen Müslüman oldular. Fakat hukuk olarak Cengiz Hanın yasalarını uyguladıkları için İbn Teymiye bunu geçerli saymaz. Moğollarla ilgili cihad fetvaları, sonraki yüzyıllarda benzer düşman algılarına dayalı mücadelelerde referans noktası olmuştur.

Ancak teorisinin birçok yönü, yaşadığı dönemin siyasal pratikleri ve devlet gelenekleriyle uyuşmamıştır. İbn Teymiyye, siyaset, hukuk ve iktisat alanında ortaya koyduğu fikirlerle İslâm düşüncesi içinde özgün bir yer edinmiştir. Onun düşüncesi, şeriata sıkı sıkıya bağlılığıyla, toplum merkezli yaklaşımıyla ve reformist selefi tavrıyla dikkat çeker. Döneminde dışlanan fikirleri, sonraki yüzyıllarda özellikle siyasal İslamcı hareketlerce yeniden keşfedilmiş ve uygulanmaya çalışılmıştır.

Memlûk Sultanları tarafından sık sık hapsedilen İbn Teymiyye 1328 yılında Şam hapishanesinde ölmüştür.

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/203417

Adresinden, “İbn Teymiyye’nin Siyaset, Hukuk ve İktisat Teoris” Dr. U. Töre SİVRİOĞLU makalesinden özetlenmiştir.

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir