25 Tem 25 - Cum 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > 2025

Bir Osmanlı Kadısının Siyaset Teorisi

Okumalardan notlar: Letâifü’l-Efkâr ve Kâşifü’l-Esrâr (“Sırları açığa çıkaran”, “gizli gerçekleri keşfeden”) Hüseyin b. Hasan es-Semerkandî 16. yüzyılda yaşamış. Eserini 935/1529 yılında tamamladığı düşünülmekte. Osmanlı kadısıdır. Fıkıh ve siyaset alanlarında bilgi sahibidir. Eserinde hem İslam öncesi hem İslami kaynaklardan geniş biçimde faydalanmıştır. Eflatun, Aristo, Galenos, Lokman, İbn Sînâ gibi figürlere yer verir.  İbn Kesîr, İbn Hallikân, […]

Devamı

Muvâfakât Okumaları: “Teklifi Hükümler 8. Mesele”

Vacip (zorunlu) veya mendup (önerilen, sevap kazandıran) ibadetler için şeriat tarafından belli bir zaman belirlenmiştir. Bu tür ibadetler, o belirlenmiş zaman dilimi içinde yerine getirilirse, kişi dinen herhangi bir kusur işlemiş sayılmaz. Burada vacibin ya da mendubun vakti geniş (örneğin, gün boyu yapılabilen bir ibadet) ya da dar (örneğin, belirli bir vakitte yapılması gereken bir […]

Devamı

Mustafa Sabri Efendinin Tokat Nutku (20 eylül 1909)

II. Meşrutiyetin ilanından sonra, Tokat mebusu olarak Meclis-i Mebusana giren Mustafa Sabri Efendi, ilk içtima senesinin sonunda, memleketi olan Tokat’a gider. Tokat’ta hemşehrilerine hitaben yeni siyasi düzen olan meşrutiyeti anlatmak için bir vaaz veriri. Sabri Efendinin Tokat’ta verdiği vaaz, başmuharrir olduğu Beyanülhak Gazetesinde yayınlanır. Adı geçen vaazı okuyucunun ilgisine sunuyoruz. Muhterem hemşerilerim! Vatanımızı son nefesinde […]

Devamı

İnsan mı Kötüdür, Toplumsal Şartlar mı Onu Kötü Yapar?

Toplumsal yapılar ve siyasal düzenler insan iradesinin ürünü, insan yapımıdır: Burada özne olan insandır. Toplumsal koşulların iyi ya da kötü olmasında sorumluluk insana aittir. Bu hususta insanlar “organize olanlarla olamayanlar olarak” ayrışır. Kötü düzenler muhakkak insan ve iradesine koşulluysa, bunu yıkıp iyisini kurmak da aynı şekilde insan ve iradesine koşulludur… Hüseyin Alan Tarihte, felsefede, kelamda, […]

Devamı

Hurufi Miras Modern Sahne: Sığmazam

Hurûfîlik, 14. yüzyılın sonlarında Azerbaycan kökenli bir düşünür olan Fazlullah Esterâbâdî (1340–1394) tarafından kurulan mistik-batınî bir İslami harekettir. Adını Arapça’daki “harfler” anlamına gelen “hurûf” kelimesinden alır. Çünkü bu öğretiye göre evrenin ve kutsal metinlerin sırları harflerde gizlidir. Hurûfîlik, Esterâbâdî’nin İran’ın kuzeyindeki Esterâbâd (bugünkü Gorgan) bölgesinde ortaya çıkmasının ardından Azerbaycan, Horasan, Irak ve Anadolu topraklarında yayıldı. […]

Devamı

Ahmet Cevdet Paşa’nın Kur’an Tercümesi: 9-Tövbe Suresi

Ahmet Cevdet Paşa’nın Kur’an’ı Kerim’in metni ile birlikte tercümesi 1928 yılında Türk Neşriyat Yurdu tarafından yayınlanmış; Yakup Döğer Bey’in Latin alfabesine çevirisiyle; okuyucunun anlama zorluğu çekeceğini düşündüğümüz kelimeleri parantez içinde sadeleştirerek yayınlıyoruz. (Bu Latin alfabesine çevirinin orijinal Osmanlıca metnine ARŞİV bölümünden ulaşabilirsiniz.) https://fikiryorum.net/arsiv/ahmet-cevdet-pasa-kuran-kerim-meali-osmanca-1/) Mekke’de nazil olmuş 129 ayettir. 1- Müşriklerden muahedeniz (anlaşma) olanlara karşı, Allah […]

Devamı

Domatesin Sömürgecilerle İlişkisi

Her şey Mezoamerikada başladı. Domatesin adı, ilk olarak Orta Amerika’daki yerli halkların konuştuğu Nahuatl dilinde domatese verilen “tomatl” kelimesine dayanmaktadır. Bu kelime, Nahuatl’da “şişmek” anlamına gelen “tomana” fiilinden türetilmiştir. Bu dil, özellikle Aztek uygarlığı tarafından kullanılmış ve bölgedeki birçok bitki türü için oluşturulmuş özgün adlandırmalarla zenginleşmiştir. Nahuatl dilinde domatese verilen ilk ad “tomatl”dir. Bu kelime, […]

Devamı

İtiraf Kültürü & İllüzyon

İtiraf Kültürü Batılı insan günah sayıp kimseye söyleyemediği, kendisine sakladığı en mahrem şeylerini, bir itiraf yani dini bir vecibe olarak din adamının karşısına geçerek anlatır. Romanda da kahramanın karşımıza geçerek anlattığı aslında yazarın kendisidir. Günah çıkarmakta esas olan, unutmamak ve itirafta bulunmaktır. Ancak itirafta bulunan kişi itirafta bulunurken başkalarını kendi günahlarının şahidi haline getirir. Halbuki […]

Devamı

Bir Mollanın Reform Rüyası: Keçecizâde İzzet Molla Üzerine

Osmanlı modernleşmesini hep Tanzimat’la başlatırız. Hâlbuki Tanzimat, uzun bir zihinsel birikimin ürünüydü. Bu birikimi oluşturanlar arasında, yalnızca bürokratlar ve sultanlar değil, aynı zamanda düşünce insanları, ulemâ, hatta şairler de vardı. Onlardan biri, hatta belki de en dikkat çekeni: Keçecizâde İzzet Molla’dır. (1786-1829) İzzet Molla’yı sadece bir divan şairi olarak tanımak, onu çok eksik okumaktır. Hayatı, […]

Devamı

M. Abduh, M. Sabri ve S. Kutub Arasında

Modern İslam Düşüncesinin Gizli Kırılma Noktası: Abduh, Sabri ve Kutub Arasında Bugün İslam dünyasında hâkim olan siyasal ve teolojik söylemin kodlarını çözmek istiyorsak, 20. yüzyılın başlarına dönmemiz gerekir. Orada, biri reformcu diğeri gelenekçi iki dev figür çıkar karşımıza. Mısırlı modernist Muhammed Abduh ve Osmanlı’nın son şeyhülislamı Mustafa Sabri Efendi. Aralarındaki mesafe yalnızca fikrî değildir. Bu […]

Devamı