04 Eki 25 - Cts 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > Fikir yorum > “Her şey dava için!”

“Her şey dava için!”

“Kâfirlerin, tagutların, zalimlerin, sömürgecilerin, soykırımcı canilerin yanında izzet ve şeref aranmaz.”

Arayanların mazereti ne ola dense, söylem ortak:

“Dava büyük! Dava kutsal! Her şey dava için!”

Mahrum olduğumuz şeyleri elde etmeli, güçlenmeli, istediğimiz yerlere gelmeliyiz!

Yani, istenilen yerlere gelene kadar her şey mübah!

Murad başkalarının elinde olanları almak, onların yerine geçmek!..

Değişmeyen prensip neydi?

“İnsan her neye sahipse, her ne haldeyse, hangi konumda ve statüdeyse, kendini orda gösterir.” Yani hal vaziyet değişince değişmez!

Şu halde elime/elimize bir fırsat geçsin görün beni/bizi, bakın ne olacak diyenler

Hem kendini, hem çevresini, hemde insanları aldatıyordur!

İçerde savunma hiç değişmiyor: Dava için!

Pek soran olmuyor “baba bu dava ne davası” diye!..

Gelde Gazaliyi hatırlama şimdi!

“Kötülük iki şeydedir: Aldatma ve aldanma” diyor.

“İyilik/adalet ikisinin ortası değildir. Kendine hastır.”

Aldanmaya müsait saflığın veya duymaya alışık olunan yalan doğal değildir!..

Bu vesiyle olsun “kendimizi” bi gözden geçirsek!

Dışa baktırılıp duruyorken, hedefe konmuş kötüler günah keçisi yapılıp içten fethedildiğimizi anlayabilsek!..

Kafir uyanık! Kurnaz! Sinsi! Hilebaz!

Sömürdüğü milletlerin rengine ve diline yabancı bir sömürge valisini başa geçirip yönetmiyor. Böylesinin dikkat çekeceğini, tepki toplayacağını, isyanı körükleyeceğini biliyor! Ne yapıyor? Zihniyeti ele geçiriyor! Düşünceyi kontrol ediyor! Kavramlarını ve değerlerini pazarlayan bayilerini destekliyor, yüceltiyor..

Gelde hatırlama!
Hz peygamber Hudeybiye’den sonra dünya aleme mektup yollarken şöyle diyordu:

“Kafirin dilini öğrenin.”

Niyesini merak edenlere

“Hilesini öğrenmek için” diyor.

Şimdikiler kafiri taklit, kafire ulaşmak, farkında olmadan kafirleşmek için kafirin dilini öğreniyor! Fark burda!

Ne diyordu bilge?
“Ne zaman kaybettik” biliyor musunuz?

“Osmanlı’nın küffar dediği kafirlere Avrupalı demeye başladıktan sonra!”

Artık kafirlerin yurdu, ülkesi, milleti yoktu; Avrupalı vardı:

İleri, medeni, sanayileşmiş, kalkınmış, teknolojide ustalaşmış, bilimde çağ atlamış Avrupalı!

Onları taklit etmeli, yolundan gitmeliydik!

Anlamadık! Hala anlamış değiliz:

“Din terakkiye manidir” tekerlemesiyle hepimizi hizaya soktular.

Diyemedik! Haykıramadık: “din terakkiye değil materyalist terakkiye manidir.”

Cümleten materyalist olunca şapı şeker sandık!

Bu gün dahi! Başımıza getirilenlerden sonra bile!

Ne dedik “aldanmak” için; muasır medeniyet!

Ne dedik ahaliyi aldatmak için; “şeriat güncellenmeli!”..

Ne zaman “adam-Adem” oluruz?

Dava eri mücahitlerden kurtulup

Allah’ın adam diye tanıttıklarını tanıdıktan sonra!

Çünkü kıyas imkanı buluruz! Test yapacak ölçüye kavuşuruz!

Yoksa daha çoook çiterler bizi dava dava diye!

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir