22 Tem 25 - Sal 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > 2025 > Temmuz

Hurufi Miras Modern Sahne: Sığmazam

Hurûfîlik, 14. yüzyılın sonlarında Azerbaycan kökenli bir düşünür olan Fazlullah Esterâbâdî (1340–1394) tarafından kurulan mistik-batınî bir İslami harekettir. Adını Arapça’daki “harfler” anlamına gelen “hurûf” kelimesinden alır. Çünkü bu öğretiye göre evrenin ve kutsal metinlerin sırları harflerde gizlidir. Hurûfîlik, Esterâbâdî’nin İran’ın kuzeyindeki Esterâbâd (bugünkü Gorgan) bölgesinde ortaya çıkmasının ardından Azerbaycan, Horasan, Irak ve Anadolu topraklarında yayıldı. […]

Devamı

Ahmet Cevdet Paşa’nın Kur’an Tercümesi: 9-Tövbe Suresi

Ahmet Cevdet Paşa’nın Kur’an’ı Kerim’in metni ile birlikte tercümesi 1928 yılında Türk Neşriyat Yurdu tarafından yayınlanmış; Yakup Döğer Bey’in Latin alfabesine çevirisiyle; okuyucunun anlama zorluğu çekeceğini düşündüğümüz kelimeleri parantez içinde sadeleştirerek yayınlıyoruz. (Bu Latin alfabesine çevirinin orijinal Osmanlıca metnine ARŞİV bölümünden ulaşabilirsiniz.) https://fikiryorum.net/arsiv/ahmet-cevdet-pasa-kuran-kerim-meali-osmanca-1/) Mekke’de nazil olmuş 129 ayettir. 1- Müşriklerden muahedeniz (anlaşma) olanlara karşı, Allah […]

Devamı

Domatesin Sömürgecilerle İlişkisi

Her şey Mezoamerikada başladı. Domatesin adı, ilk olarak Orta Amerika’daki yerli halkların konuştuğu Nahuatl dilinde domatese verilen “tomatl” kelimesine dayanmaktadır. Bu kelime, Nahuatl’da “şişmek” anlamına gelen “tomana” fiilinden türetilmiştir. Bu dil, özellikle Aztek uygarlığı tarafından kullanılmış ve bölgedeki birçok bitki türü için oluşturulmuş özgün adlandırmalarla zenginleşmiştir. Nahuatl dilinde domatese verilen ilk ad “tomatl”dir. Bu kelime, […]

Devamı

İtiraf Kültürü & İllüzyon

İtiraf Kültürü Batılı insan günah sayıp kimseye söyleyemediği, kendisine sakladığı en mahrem şeylerini, bir itiraf yani dini bir vecibe olarak din adamının karşısına geçerek anlatır. Romanda da kahramanın karşımıza geçerek anlattığı aslında yazarın kendisidir. Günah çıkarmakta esas olan, unutmamak ve itirafta bulunmaktır. Ancak itirafta bulunan kişi itirafta bulunurken başkalarını kendi günahlarının şahidi haline getirir. Halbuki […]

Devamı

Bir Mollanın Reform Rüyası: Keçecizâde İzzet Molla Üzerine

Osmanlı modernleşmesini hep Tanzimat’la başlatırız. Hâlbuki Tanzimat, uzun bir zihinsel birikimin ürünüydü. Bu birikimi oluşturanlar arasında, yalnızca bürokratlar ve sultanlar değil, aynı zamanda düşünce insanları, ulemâ, hatta şairler de vardı. Onlardan biri, hatta belki de en dikkat çekeni: Keçecizâde İzzet Molla’dır. (1786-1829) İzzet Molla’yı sadece bir divan şairi olarak tanımak, onu çok eksik okumaktır. Hayatı, […]

Devamı

M. Abduh, M. Sabri ve S. Kutub Arasında

Modern İslam Düşüncesinin Gizli Kırılma Noktası: Abduh, Sabri ve Kutub Arasında Bugün İslam dünyasında hâkim olan siyasal ve teolojik söylemin kodlarını çözmek istiyorsak, 20. yüzyılın başlarına dönmemiz gerekir. Orada, biri reformcu diğeri gelenekçi iki dev figür çıkar karşımıza. Mısırlı modernist Muhammed Abduh ve Osmanlı’nın son şeyhülislamı Mustafa Sabri Efendi. Aralarındaki mesafe yalnızca fikrî değildir. Bu […]

Devamı

AKP+MHP+DEM veee +ABD Büyük Elçisi!

Türkiyenin ikinci yeni yüzyılında yeni ittifak! İttifakın temeli bölgede “barış!” Ve “istikrar!” Menü tercihe göre “Ümmet!!” Tercihe göre “Osmanlı millet sistemi!!” Yani geçen yüzyıldaki “tek millet, tek devlet, tek vatan, tek dil” barajı aşılmış!.. Proje kamuoyuna ilandan sonra çok sürmedi “eleştirilere” açığız” şerhi duyuldu! Demek ki karar kollektif süreçten geçmemiş! Kamuoyu ikna olmamış, rıza devşirme […]

Devamı

Muvâfakât Okumaları: “Teklifi Hükümler 7. Mesele” 

Mendubun Vaciple İlişkisi Mendub (yani dinen yapılması teşvik edilen ama zorunlu olmayan işler), daha önce de belirtildiği gibi, genel bir yaklaşımla ele alındığında vacibe (zorunlu olan ibadet veya davranış) hizmet eder. Çünkü mendub bazen vacibin bir ön hazırlığı, bazen de onu hatırlatan bir unsurdur. Mendubun, vacibin aynı türden olup olmaması bu ilişkide fark etmez. Vacibin […]

Devamı

Ulus Devlet Kiminle Barışır?

Silahların sinematografik bir sahneyi andıran biçimde yakılması, devletin barışı coşkuyla sahiplenmesi, bizi tarihin değiştiğine inandırmak istese de hâlâ ulus-devlet gerçekliği içinde yaşıyoruz. Üstelik bu gerçekliği, postmodernliğin eşiğinde, büyük anlatıların parçalandığı bir zamanda sürdürüyoruz. Devletin ideolojik devamlılığını sağlayan “asil yalan” (noble lie), Rousseau’nun tarif ettiği “sivil din” formunda, bugün de iktidarın meşruiyetini üretmeye devam ediyor. Bu […]

Devamı

Terörsüz Türkiye ne kadar mümkün?

Önce bir tespit: Müesses nizam demokratik temsil üzerine kurulu. Temsilde çoğunluk iktidarı belirliyor. İktidarlar, sınırlı kısıtlarla tüm toplumu ilgilendiren hususlarda karar alma yetkisi alıyor. Buna göre iktidarın iki bileşeni partinin halkı temsil oranı %35’lerde. Yani azınlık duruma düştüler. %65’i temsil etmiyorlar. Bunu geçen yıl yerel seçimlerde ve bu yıl yapılan son anketlerde görüyoruz!… Şimdi bu […]

Devamı