09 Mar 25 - Paz 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > Kavram Köşesi > Yurttaşlık Kavramına Dair

Yurttaşlık Kavramına Dair

Yurttaş kavramı, Batı dillerinde genellikle “citizen” olarak karşılık bulur. Latince şehir anlamına gelen “civitas” kelimesinden türemiştir. Antik Yunan ve Roma’da, özellikle şehir-devletlerinde yaşayan belli hakları olan insanlar için kullanılırdı.

“Yurttaş” kavramının Fransız İhtilali sonrası Batı’da yaygın olarak kullanılmaya başlandığını söyleyebiliriz. 1789 Fransız Devrimi, modern yurttaşlık kavramının doğuşunda önemli bir rol oynamıştır. Fransız Devrimi’nin ardından yayımlanan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi (Déclaration des Droits de l’Homme et du Citoyen), yurttaşlık haklarını ve özgürlüklerini tanımlayan belgedir. Modern dönemin yeni biçimlenen toplumu batıda aristokrasi ve ruhbanlığın belirlediği sosyal katmanları çoğunlukla geçersiz saymış ve yerine “yurttaş” kavramıyla tanımladığı bireyi ikame etmiştir.

Türkçede “yurttaş” kelimesi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 19. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. Fransızca “citoyen” kelimesinden esinlenerek oluşturulmuştur. Özellikle Tanzimat döneminde, Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme çabaları ve hukuk sisteminde yapılan reformlar ile bu kavram yaygınlık kazanmıştır. Tanzimat Fermanı (1839) ve Islahat Fermanı (1856) ile beraber, tüm Osmanlı tebaası için eşit haklar tanınmaya çalışılmış ve “tebaa” yerine “yurttaş” kavramı ön plana çıkarılmak istenmiştir. Dolayısıyla yönetim ve toplumun modern anlayışla tanımlanmaya çalışılmıştır.

Yurttaşlık kavramı, modern devletin ideolojik söylemleri aracılığıyla yeni kuşaklara aktarılan ve meşrulaştırılan bir olgudur. Devlet, politik bir kurum olarak, ulusal kültür oluşturup tanımlayarak, ulus-devletlerin kuruluş ilkelerini meşrulaştırır ve eğitim kurumları ihdas ederek gelecek kuşaklara bunu aktarmaya çalışır.

Modern dönemde “Yurttaş”tan, siyasal bir topluluğa modern devlete aidiyetten kaynaklanan hak ve görevler bütününü benimsemesi; kavramın da bunları ifade etmesi istenir. Ulus, ulus-devlet ve ulusçuluk ile bağlantılı olarak birey, kimlik, demokrasi ve hak gibi kavramlarla bu kavram tanımlanır ve bu kavramların tümü modernite döneminin düşünce sisteminin kavramlarıdır. Kavramın ortaya çıktığı ve geliştiği toplumsal yapı, kavramın içeriği açısından büyük öneme sahiptir.

Günümüzde, küreselleşme süreci cumhuriyetin sorgulanmasına sebep olmakta ve ulus-devlet yurttaşlığından küresel yurttaşlığa doğru dönüşüm güçlü bir kesim tarafından desteklenmektedir. Modern Ulus-devlet, küreselleşen dünyada ulusal yurttaşlığı korumak için mücadele vermek zorunda kalmaktadır. Türkiye’de modern yurttaşlığın oluşumu, gelişimi ve küreselleşme süreciyle önerilen alternatif yurttaşlık anlayışları da sorgulanmalıdır. Müslümanlık bu kavramsal yapıyı kritik etmek mecburiyetindedir.

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir