Profesyonel dava adamlarını pek sevdi bizim ahali! Oysa bunlar davanın sırtından geçinmeyi helal bilenler. Bunları müritlerinin sırtından geçinen, karar mercileriyle uzlaşık tarikat şeyhleri gibi düşünsek tanıyacak ve anlayacağız!
Bu profesyonellerin iktidar olduklarını düşünün, dava iktidar olmuş, tüm ahalinin cebi bunlar için ganimete dönüşmüştür!
Peygamberler istedikleri kadar ücretsiz çalışsın; kimseden bir şey beklemesin; bunlar için kaç yazar!
Memlekette İslam’ın ehl-i sünnet versiyonu, bununda Hanefi mezhebi pek tutulur! Gel gör ki ne sözleri nede halleri sünnet ehline pek benzemez!
Lütfen söyler misiniz memleketin Kur’an’cısının, hadisçisinin, tarikatçısının, sivil itaatsizinin, particisinin, tüccarının, sanatçısının.. neresi ehl-i sünnete benzer?
Neden ehl-i sünnetçi geçinirler? E canım ehl-i teşeyyü geçinecek hali yok ya! Bunlar İran’da geçerli.
Utanmaz arlanmazlar, maturüdi mutezili geçinir, Çin işi taklitten öte geçmez!
Ahlak, haysiyet, adalet başka bir şey cano! Bu vasıflar hesap gününe inananlar için makbul cano!
Haram helal başka bir şey hacı abi! Bunlar risaleti tasdik edenler için hacı abla!
İman iki kaide üzerinde durur dedi öncekiler: Allah’ın varlığı, eşsiz ve birliği; hesap gününe iman.. İkisi arasında kalanlar mütemmim cüzü.
İkisine dayalı ibadetler teferruat.
Teferruat esasa dayalıysa anlamlı, değilse anlamsız. Bizdeyse teferruat esas, esas teferruattır!
Kime sorsan şeri delilleri ezbere sayar: Kur’an sünnet icma kıyas.
Baba yaptıklarını neye dayandırıyorsun desen, kıyasa/içtihada der yukarı çıkmaz. Oysa kıyas yukarıya bağlı olmazsa karın kurultusu olur!
Bizim gençliğimizde icma iptal edilmişti. Çünkü icma, iman ve ibadet üzerinde yapılır zannediyordular!
İcma için tüm alimlerin aynı görüşte olması lazım deniyordu ya, mümkün görülmüyordu!
Kim pazarladıysa iyi çakmış çürük malı sağlam diye!
O pazarlamacıydı memlekette “herkesi tuzcu” yapan!;)
Tuzcu hikayesini unutmayın! Herkes nasıl tuzcu yapılır hep hatırlayın!
Arkası geldi sonra: herkes müçtehid oldu! Aldı eline Kur’an’ı bastı fetvayı! Arkası geldi sonra: Eski usul yetersizdi, çağa hitap etmiyordu. Yenisi lazımdı. Yeni usul kondu: Bilim ve akıl..
Siz şimdiki hale bakıp hayıflanmayın! Buraya bir gecede gelinmedi!
Memlekete bir pazarlamacı geldi, herkesi tuzcu yaptı gitti!
Fetva ile ifta karıştı birbirine!
İfta, müftünün görüşü. Fetva kadının hükmü.
Fetva ile tapu alır satarsınız, ceza alır beraat edersiniz!
Müftünün görüşüyle/mezhebiyle bakkaldan biskevit bile alamazsınız!
Ortalık müftü doldu taştı vesselam! Topuna bereket!
Kadı niye yok desen, yargıç var ya diyecek! Seni tuzcu seni!
