20 Ara 25 - Cts 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > HaberYorum > Muvâfakât Okumaları: Vaz’î Hükümler: 8. Mesele

Muvâfakât Okumaları: Vaz’î Hükümler: 8. Mesele

Bir insan bir “sebebi” yaptığında, o sebebin doğuracağı “sonuçtan” da sorumlu sayılır. Sonucu özellikle istemiş olsun ya da olmasın fark etmez. Çünkü Allah’ın koyduğu düzene göre sonuçlar sebeplere bağlıdır. Bu yüzden bir sebebi yapan kimse, sanki o sonucun kendisini de yapmış gibi kabul edilir.

Günlük hayatta da böyledir: Doymak yemeğe, susuzluğun gitmesi suya, yakmak ateşe bağlanır. Sonuçlar doğrudan bizim elimizle ortaya çıkmasa bile, sebebi biz yaptığımız için bize nispet edilir. Şer‘î hükümlerde de bu anlayış geçerlidir.

Bu duruma Kur’an ve hadislerde birçok örnek vardır. Bir kötülüğün yolunu açan, o kötülüğü yapanlar kadar günah alır; bir iyiliğin yolunu açan da, o iyiliği yapanlar kadar sevap alır. Ağaç dikenin, ondan faydalanan herkes kadar sevap alması ya da ilim öğretenin, ilmiyle amel edenler kadar sevap kazanması bunun örnekleridir.

Burada önemli olan şudur: Ortaya çıkan fayda ya da zarar, sebebi yapan kişinin doğrudan fiili olmasa bile, sorumluluk ona aittir. Çünkü o sebebi bilerek yapmıştır.

İnsan bazen yaptığı işin bütün sonuçlarını ayrıntısıyla bilmez; bazen de sadece genel olarak bilir. Ama bu fark etmez. Çünkü Allah bir şeyi emretmişse, onda mutlaka bir fayda vardır; yasaklamışsa, mutlaka bir zarar vardır. Kişi bir emre ya da yasağa uyarak bir işe giriştiğinde, o işin doğuracağı fayda veya zararı —ayrıntılarını bilmese bile— kabul etmiş sayılır.

Soru:

İnsan, yapmadığı bir şey yüzünden sevap kazanır mı ya da cezalandırılır mı?

Cevap:

Sevap ve ceza, kişinin “yaptığı işler” içindir; yapmadığı şeyler için değildir. Ancak bir işin değeri, ortaya çıkaracağı fayda ya da zarara göre belirlenir.

Bu yüzden din, işleri derecelere ayırmıştır. Büyük fayda sağlayan işler, dinin temel esasları sayılmıştır. Büyük zarar veren işler ise büyük günah kabul edilmiştir. Daha küçük fayda sağlayan işler iyilik, daha küçük zarar verenler de küçük günah sayılmıştır.

Allah’ın bazı emirleri dinin temelini oluşturur, bazıları ise tamamlayıcıdır. Yasaklarda da aynı durum vardır: Bazıları büyük günah, bazıları küçük günahtır. Bu ayrımın ölçüsü, yapılan işin insanlara ve topluma getirdiği fayda ya da zararın büyüklüğüdür.

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir