11 Oca 25 - Cts 9:09:am
Koyu Açık

Blog Post

Fikir Yorum > Fikir yorum > Devlet ve İşveren Ahlâkı

Devlet ve İşveren Ahlâkı

İşçi bulamıyoruz dedi tanışığımız bir mühendis, orta ölçekli imalat yapıyor ortaklarıyla. 200 civarı işçi çalıştırıyorlar. Koyu Erdoğancı ve Dindar! Öğrenciliğinden bu yana tanırım!..

-Çalışanlarınıza ne kadar ücret veriyorsunuz?
-vasıfsıza asgari ücret, vasıflıya 1.5 misli.
-Sizin organize sanayi yakınındaki yeni yetme mahallelerde kira ne kadar?
-15 binden aşağı yok!
-Evli bir çocuklu aile nasıl geçinecek?
-Hepsi çalışsın!
-Sizin geliriniz nasıl?
-Allaha şükür çok iyi! İhracattan iyi kazanıyoruz!
-Analar sizin için köle doğurmaya devam etmeli! Siz çok kazanmalı işçileriniz size çok kazandırmalı! Bir ailede bir kişi çalışsa yetmiyor, eşi çalışsa yetmiyor, çocuklar da çalışmalı!..
-Üniversite bitirmiş bir genç neden çalışsın? Yol falan 12 saat mesai yapacak! Alacağıyla ancak karnını doyuracak! Hiç bir hayali gerçekleşmeyecek…

Açlık sınırı diyor iktisat bilimi: Haziran 2024 şartlarında 4 kişilik bir ailede, canlı kalmak için, sadece gıda harcamasına 19.400 lira gerek.
Yoksulluk sınırı diyor iktisat bilimi, kira enerji eğitim vs dahil 59.500 lira gelire lazım.
Onun için bu gencin ana babasından aldığı harçlıkla sigara çay parası olsun yeter; işsizlik sultanlıktır!..

Mantık ne? Bunlar “iş-veren!” İş “verdiği” için üstün!.“Veli-nimet!” “Yatırımcı!” “Ülkeyi kalkındırıyor!” “İstihdam” yaratan “girişimci!” “Dindar ve milliyetçi!”

İşçi ne? “Hiç bir hukuku ve hakkı olmayan!” “Hiç bir pazarlık imkanı olmayan!” “Grev-direniş-hak arama” milli güvenlik nedeniyle yasak! Sendikalar çoktan teslim alınmış! Bildiğin köle ve cariye!..

Kim kalkınıyormuş? Kim büyüyormuş? Kim zengin oluyormuş?
Ülke! Devlet! Millet! Kalkınıyor, ekonomi büyüyor, pazarlanan bu..

De get işine dindarım! Namazı kurbanı haccı din zannetmiş, domuz etini noel kutlamasını haram bilmiş takvalım! Vatansever Milliyetçim! Kaynaklara el koymuş devletçim!..

Bilmiyorum bu dindarlar dini kimden öğrenmiş! Peygamberden öğrenemedikleri kesin de!..

Bir zamanlar Anadolu aslanlarından biriyle çalışıyorduk. İki bin çalışanı olan bir fabrikaydı. Baktım görünen yerlere “işçi aranıyor” yazılmış.
Patronla oturunca hacı abi ne kadar ücret veriyorsunuz diye sormuştum: “Müracaat çok olursa benim dediğim, az olursa işçinin istediği oluyor” dedi.

Ortalama ücret asgari ücretti ama o vakitler asgari ücretin alım gücü çok iyiydi!
Vaziyeti en güzel anlatan tablodur bu. Hacı patronlar ve milliyetçi işverenler sanırsın oxfort’da kapitalist ekonomi doktorası yapmışlar!

Öyle istediğin işte çalış, iş sözleşmesi, iş hukuku, karşılıklı anlaşma, sosyal güvence, yasal teminat.. falan yok memleketin dini milli telakkisinde!..

Nietsche “Tanrı öldü” dediğinde aydınlanmacı pozitivist “bilimin tanrı” olduğunu söyledi.

Ahlakın Hristiyanlık temelli olduğunu, Hristiyanlık yok olunca ahlakında yok olduğunu söyledi.

Bilimi aşağılayan Nietsche, bilimin avamı ikna etmek için var olduğunu söyedi!

Göreceliğin piri olan, postmodernliğin mucidi sayılan, üstün insan teorisi üreten Nietsche haksız mıydı?

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir